MÜSLÜMANLAR HİÇ OY VERMEMEKTEN İSE, EHVENİ TERCİH ETMEK DURUMUNDADIR.

Murat Koç makalesinde;

Türkiye’deki Müslüman kesimin arasında çok sayıda samimi, iyi niyetli insanlar var, maalesef tek başına iyi niyetli olmak yeterli olmuyor, Müslümanların stratejik davranmayı da bilmesi gerekiyor. Günümüzde vatandaşın kendisini yönetenlere karşı en önemli silahı (Gücü) seçimdir, bu silahın mermisi ise “ OY” dur ve Müslüman mermisini boşa harcayamaz, o mermiyi atması gereken zamanda atmaması gibi bir lüksü de yoktur.

Maalesef bazıları; beşeri (Allaha değil, insanlara ait olan) bir rejimde oy vermeyi Kur’an’a, Şeriata aykırı bulmakta, hatta açıkça şirk olarak ilan etmektedirler.

Bu bazılarına göre oy kullanmak güya beşeri sistemi ayakta tutmakmış?

Sen oy vermeyince, senin eleştirdiğin o sistem kendi kendine çöküyor mu? Hatta oy vermediğin için daha da güçlenmiyor mu?

Eğer ehven olana oy vermezsen, ehveni şer mantığı ile hareket etmezsen, daha şerli olan seni yönetmeye başlayacak, böylece sen Müslümanların haklarına hukuklarına girmiş olacak, çok sayıda samimi Müslüman’ın dişi-tırnağı ile tırmandığı mevkiden, baş aşağı yuvarlanmasına sebep olacaksın, tüm çabaları akim (sonuçsuz) bırakacaksın.

Durum böyle iken sen TEVHİD (Allah’ın koymuş olduğu kurallara uyup, şirkin reddedilmesi) yaptığını zannedeceksin. Sen istediğin kadar niyetinin samimi olduğunu iddia et, TEVHİD yapıyorum de, o İslam düşmanları senin sayende zulümlerini kat kat arttırarak devam ettirecekler.

Mesela; Yusuf suresi 54-55-56. ayetleri hiç inceledin mi?

Hz. Yusuf peygamber beşeri kanunlar ile yönetilen bir düzende hazinelerin başına yönetici (Maliye Bakanı) olmak istiyor, bunu o zamanın hükümdarından talep ediyor. Dikkat edelim lütfen, o kavim şeriatla yönetilmiyor. Beşeri kanunlar ile bir başka ifade ile TAĞUT (hak olmayan) düzen ile yönetiliyor. Bu durumda Hz. Yusuf gibi bir peygamber şirk’e mi düşmüş oluyor? Halbuki aynı surenin 56. Ayetinde Allah c.c. bu durumu bir “RAHMET” olarak niteliyor.

Müslümanlar oy vermekten uzak durunca TAGUT sistemini güçlendirenler başımıza geliyorlar. İşte oy vermemekle eleştirdiğin o beşeri ve laikçi (laikliği din karşıtlığı olarak yorumlayan) düzeni asıl sen desteklemiş oluyorsun!

Mesela; Kangren olmuş bir parmağın kesilmesi zahiren şerdir, ama o kangren olmuş parmak kesilmez ise hastalık ilerleyip bütün vücuda yayılır ve hayati tehlike ortaya çıkar. Kangrenin bütün vücuda yayılması ve hayatı tehdit etmesi azami şer iken, parmağın feda edilmesi ehven-i şerdir.

“Ak Parti DSÖ-BM gibi örgütlerin küresel politikalara boyun eğdi, İstanbul sözleşmesini getirdi, 6284 ise hala duruyor, bu yapılan zulümdür denilebilir” evet, haklısın, bunlar zulümdür, ancak millet ittifakı bunları daha sert bir şekilde uygulayacağını söylemiyor mu?

Eğer ortada mutlak bir hayır yok ise, Ehven-i şer’i (Şer seçeneklerden en hafifini tercih etmek) doğru değil midir?

Hz. Peygamber zamanında Hıristiyan Rumlar ile Putperestlerin savaşında, Müslümanlar Hıristiyan Rumların tarafını tutmuştur, çünkü Müslümanlıkta ehven olan gözetilir ki o Hıristiyanlar teslis’e inanıyorlardı, yani “Allah üçtür” diyorlardı. ( Rum Suresi; “O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü’minler sevinecektir” )

Yine Hudeybiye Antlaşmasında müşrikler itiraz edince Hz. Peygamber ( SAV) “Allahın Resulü” ibaresini kendi mübarek elleri ile silmiş değil miydi, antlaşmanın gerçekleşmesi için taviz vermemiş miydi?

Osmanlıda mecelle de şöyle bir madde vardır; “Şiddetli olan zarar, en az ya da en hafif zarar ile önlenir…”

Yine bu konuda mecelle’de geçer ki; “Def-i mefâsid, celb-i menafiden evladır.” Yani mevcut bir zarardan kaçmak, korunmak ya da bir şerri, bozgunculuğu ortadan kaldırmak menfaat sağlamaktan önce gelir.

Özetle Müslüman kardeşim oy kullanmamak böyle bir zamanda senin yapacağın belki en büyük hata ve günah olabilir, şeytan bunu süsleyip, sağdan yanaşıp bunu sana HAK suretinde göstermiş olabilir. Müslüman kardeşlerini belki dünyanın bu en önemli seçiminde sakın yalnız bırakma.

CHP ve kitlesinin geçmişte yaptıkları malum, birbirine zıt anlayıştaki partilerden oluşan Millet ittifakının topluma sunduğu yönetim şeklinin dünyada bir örneği yok, yürütülebilirliği de yok, CHP’nin kendisini dengeleyeceği düşünülen (Saadet Partisi gibi) güçsüz partileri elinin tersi ile itmesi an meselesi.

Bizler Cumhur İttifakına her yaptığını doğru bulduğumuz için değil, ehven olduğu için oy vereceğiz. Mevcut iktidarın ne olduğunu biliyoruz, ama (süslü vaatlerde bulunsa da) CHP li Cumhurbaşkanının ne getireceğini bilmiyoruz ve o meşhur sözü hatırla; “Gelen gideni aratır.”

Seçim senin kardeşim.