SÜRTÜK DİYENİ, ÇÜRÜK DİYENİ, ÇUKUR DİYENİ, PİSLİK DİYENİ, ÇOCUKLAR AÇ YATARKEN SARAYLARDA SALTANAT SÜRENLERİ YOLCU EDELİM.

Bu talebim ülkemdeki 85 milyon insana samimi bir ricadır. Aynı gökyüzü altında vatan dediğimiz yurt dediğimiz topraklarda yaşayan ve sadece “İnsanım” diyen herkesten beklentimdir.

Çünkü bu kötü sözleri hiçbir inançlı, namuslu, vicdanlı ve ahlaklı insan bir başkasına söyleme hakkına sahip değildir.

Bu saldırganlığa ne inandığı din, ne mezhep, ne edep, ne terbiye, nede beşeriyet bu haksızlığa, saldırganlığa ve despotluğa izin vermez.

O halde bu haksız yarış, bu tükeniş, bu fanatizm, bu hak hukuk tanımazlık neden hala destek buluyor????

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, bugüne kadar kime inandıysanız, kime dindar, alnı secdede diye güvendiyseniz görüyorsunuz ki yanıldınız!!!!

Kimlerle bir olup halklar aç ve yoksulken hakkınızdan fazlasını aldıysanız, kimlere kara çalıp günaha girdiyseniz, kimleri anasız babasız bırakanları desteklediyseniz “YETER” deyin durun ve düşünün…

Değer mi bu kadar kötülüğe?

Değer mi bu kadar haksızlığa?

Değer mi aynaya bakarken utanmanıza?

Değer mi ülkendeki çocuklar açken kendi çocuklarına haram yedirmeye?

Alın teriyle kazanılmış bir lokmayla utanmadan, baş eğmeden ve kimsenin önünde eğilmeden yaşamanın onuru varken kul olmaya, aslında hiç olmaya değer mi?

Yıllarca mutfağında pişirdiği yemeği kokmuştur diye komşunla paylaşan ve komşusu açken tok yatmayan bu ülkenin güzel, vicdanlı ahlaklı ve onurlu yurttaşları değer mi bu ülkeyi bir avuç soyguncuya teslim etmeye????

Tanıdığın, sevdiğin, namusuna, ahlaklına ve insanlığına saygı duyduğun, komşuna, arkadaşına, hemşerine velhasıl namusuna güvendiğin insanlara iftira atılmasına, haksızlık yapılmasına, suçlanmalarına sessiz kalıp suça ortak olmana değer mi?

Anadolu’nun ve ülkenin eşit yurttaşlarını bölmeye, parçalamaya, soygun düzenine ve Tek Adam diktatörlüğüne biat etmiyor diye siyasi tutsak etmeye, yasaları iğfal etmeye demokrasiyi katledilmesine susmaya değer mi?

Bu varsıl ve dağı taşı servet olan ülkeyi kendileri ve kirli çeteleri ile birlikte iflas ettirip, soyup kuru soğana muhtaç eden, yani ülkeyi kör kuruşa muhtaç edip kapı kapı para dilenenlere hala aldanıp destek vermeye değer mi?

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, bırakın fanatizmi, bırakın takım tutmayı, bırakın hak hukuk bilmeyen ve kendi saltanatları için geleceğimizi karartanları.

Padişah ve saltanat özentili, yetersiz ve güven vermeyen, 21 yılda ülkemizdeki tüm değerleri yok eden Tek Adam faşizmine artık tavır koyun.

Ülke düşmanı, tescilli suç örgütü ve katileri savunan, bayrağımızı, yasalarımızı reddeden Hüdapar’la bile kol kola girenleri görüp hala susmak hak mıdır, saygın mıdır ve doğru mudur?

Yeter artık ülkemizi soydular ama doymadılar.

Sarayları, uçakları, yüzlerce en lüks servet değerindeki araçları ve yüzlerce korumayla gezmeyi hala kendilerine hak sayıyorlar.

Geç olmadan, daha fazla canlar yanmadan, daha fazla insanların onuruyla oynanıp kimlikler yok olmadan; yani güç olmadan birleşelim bütünleşelim.

Bakın Millet ittifakında birleşenlere, bakın emek ve özgürlük ittifakındaki onurlu ve yürekli tavra bakın; bu ülkede çalmayan, haksızlık yapmayan ne kadar sivil toplum örgütü, dernek veya platform varsa verdiği karara bakın ve vazgeçin artık.

Bakın bu ülkenin geleceği olan gençlere hepsi birleşti ve demokrasi için, laik cumhuriyet için, soygun ve yolsuzluklara hesap sormak için yurtdışına kaçırılmış halkların hakkı olanları geriye almak için yani birlik ve bütünlük içinde hakça bir düzen için birleştiler.

Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, canımızı yakan, iktidarın ihmalleri ve sorumsuzlukları nedeniyle insan olmamızı utandıran deprem felaketinin üzerinden 2,5 ay geçti.

Hala insanların büyük bir kısmı pislik, yokluk, yoksulluk ve ilkel koşullarda yaşamaya mahkûm edilmiş konumdalar.

Ancak Tek Adam ve yandaşları inanılmaz lüks içinde beşer onar maaşlar alarak utanmadan yaşıyor ve devlet olanaklarını kullanarak sizlerden tekrar oy isteyebiliyorlar.

Sizleri bir koli erzaka, sadaka gibi yardımlara mahkûm edenler, kışı üşüyerek hatta karanlıkta yaşamaya mahkûm edenlere artık “Dur” deyin, “Yeter” deyin.

Bu ülke bizim ve çocuklarımızın geleceği sahip çıkmak zorundayız.

Tüm renkleri ile bizim, tüm ırk, mezhep, farklı görüş ve yaşam biçimleri ile bizlerin yurdu, kimsenin bizleri bölmesine ve bundan sonra bir daha haksız işgaline izin vermeyelim.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.