MASKE TAKMAYAN DOKTORLAR, HASTA MASKE TAKMIYOR DİYE BEYAZ KOD VERDİ!

İzmit-Kocaeli de yaşayan (memur emeklisi) Zeynep Akınay 26.08.2022 tarihinde Sağlık Ocağına muayene için gitti, Zeynep Akınay Maskeli olarak sağlık ocağına girdi, ancak sırasını beklerken doktorların maskesiz bir şekilde oturup konuştuklarını gördü ve kendisi de maskeyi çıkardı, dışarı çıkan Gülsün N.K isimli Doktor; “Maskeni tak öyle gel, yoksa seni muayene etmem” dedi, bunun üzerine Zeynep Akınay; “Siz maskenizi takmıyorken biz neden takalım, zaten yasal bir uygulama değil, bende DSÖ nün kanunlarını tanımıyorum, ben Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tanırım, sizde zaten bizi görünce maske takıyorsunuz, ben gidiyorum” diyerek cevap verdi, bekleme salonunu karşısında odası ( Dortor Gülsün ün eşi) Dr. Adil K. “Hiçbir yere gidemezsin, daha dur ceza alacaksın, polis çağırıyorum” dedi

ve Zeynep Akınay dışarı çıkmasına engel oldu, Zeynep Akınay bir saat civarında sağlık ocağında mahsur kaldı, daha sonra olay yerine gelen polis memurlarından bir tanesi (Zeynep Akınay ın anlatımına göre) bağırarak ve azarlayarak yanlı bir tavır sergiledi. Zeynep Akınay Bekir Paşa Polis Merkezinde kendisinin özgürlüğünü kısıtlayan, muayene etmeyerek kamu hizmetinden yararlanmasını engelleyen sağlık ocağı çalışanları ve kendisine bağırarak yanlı tavırlar sergileyen polis memuru hakkında şikâyetçi olduktan sonra polis merkezinden ayrıldı.

Uluslar Arası Büyük Uyanış Derneği Başkanı Ömer Ulutaş; “ Mağdur olan Zeynep Akınay ın emniyete götürüldüğünü öğrendikten sonra, zaten rahatsızlığı olan bu kardeşimizin sağlığından endişe ettik ve polis merkezini arayarak hakkında bilgi aldık ve derneğimiz avukatlarından Av. Cüneyt Bülent Şekere ulaşarak Zeynep hanıma hukuki yardımda bulunmasını istedik” dedi.

Av. Cüneyt Bülent Şeker; “ Öncelikle şunu belirtmek gerekli ki bir hasta maske takmadığı için beyaz kod verilerek emniyete götürülemez, bunun için sağlık çalışanlarının fiziksel bir saldırı altında olması veya ciddi bir tehdit ile karşı karşıya olması gereklidir, beyaz kod çağrısı doktorların bir hastaya canı sıkınca kullanabileceği oyuncak değildir, gereksiz yere yapılması TCK 257 (Görevin Kötüye Kullanma suçu) ve TCK. 109 (Özgürlüğün Kısıtlanması Suçunu) oluşturur, kaldı ki olayımızda Zeynep Akınayın Sağlık Ocağından çıkmasını engellemiş ve özgürlüğü kısıtlamıştır.
Maske ne yarar sağladığı belirsiz, ancak zararı sabit bir ticari materyaldir, maske takan birçok kişi Covit-19 adı verilen (henüz izole edilemeyen!) viral rahatsızlık teşhisi koyulduğu gibi, maske takmayanların hiç rahatsızlanmadığına da şahit olunmaktadır.

Maske yüzünüzü tanınmaz hale getirir, kulaklarınızı yaralar, oksijen almanızı engeller, karbondioksit solumanıza sebebiyet verir, ayrıca elyaftan yapılan (piyasa maskeleri) plastik parçaları solumanızı sağlar, maskenin ön kısmı nemlenir, hastane-toplu taşıma gibi ortamlarda ( iyi havalandırılmıyor ise) havada yüzen toz ve bakterilerin ön kısma yapışmasına sebebiyet verir, maskeden hava soluyan kişi maskeye yapışan mikropları ciğerlerine çeker, 5 dakikadan fazla takılan piyasa maskeleri hastalık kapılmasını kolaylaştırabilir, kısaca bir kişiye maske takmasının zorlanması hukuki anlamda VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜNE MÜDAHALEDİR.

Anayasaya uygun ( ve diğer insan haklarını koruyan kanunlar ile çelişmeyen) bir kanun olmadan, idari talimat veya genelge ile insanlara maske dayatılamaz. Devletin halk ile muhâtabiyeti ancak kanun ile olur, bir idari amir veya ilgili bakanın emri ile halka maske zorlanamaz, (git yüzünü yarala, az oksijen al) diye bir idari emir olamaz, bu hukuki anlamada tavsiyeden başka anlam ifade etmez. Zaten maske ile ilgili verilen para cezaları yargıda iptal olmakta ve (İç işleri bakanlığı genelgesinin yürürlükte olduğu zamanlarda) ilgili bakanlıkların mahkemelere yolladığı yazılarda bunun ( tavsiye niteliğinde olduğu) belirtilmekte idi.

Ayrıca devletin (kanun ile dahi olsa) sağlık ile ilgili bir yükümlülük getirebilmesi için (Anayasamıza ve Hıfzısıhha Kanununa göre) bundan doğan mali yükümlülüğü karşılaması gerekir, ancak bilindiği üzere halkımız maske masrafını kendi cebinden karşılamak zorunda bırakılmaktadır, maske parasını veremeyecek durumda olan çok sayıda insanımız mevcuttur.

Biz (bazı sağlık çalışanlarınca dayatılan) bu maske meselesinin sağlık sektörü üzerinde etkili olan ve günümüzün büyük bir ticari sektör haline gelen Tıp Endüstrisine hizmet ettiğini, ticari ve diğer sağlık dışı sebepler ile dayatıldığını düşünüyoruz, bundan dolayı kamu çalışanlarının, özellikle de polis memurlarının kanunlara-insan haklarına saygılı davranması ve yanlı tavırlar sergilememesi büyük önem arz etmektedir, aksi takdirde onlar içinde cezai ve hukuki sorumluluk doğabilecektir. İnsan Hakları ve Hukuk bir gelenektir, böyle şeyler dönüp dolaşıp bu hukuksuzluğu yapanları da vurur, bazı kamu çalışanları bu hukuksuz tavırlarında ısrar ederler ise yarın kendileri veya yakınları da emekli memur Zeynep A. nın karşılaştığı muamele ile karşılaşabilirler…” dedi.