MERSİN MİLLETVEKİLİ ALİ MAHİR BAŞARIR BAYRAK YARIŞINDA YÜREKLİCE ÖNDE GİDİYOR.

Özelikle CHP gibi köklü bir çınarın gölgesinde yaşayıp demokrasiyi var etmek, halkları mutlu etmek, insanca ve eşit yurttaşlar olarak yaşayıp yaşatmak amacında olanlar için bizler bu geniş ailenin bireyleri hatta vazgeçilemez kardeşleriyiz.

Her zaman belirtiğim gibi uzun bir ömrü hiçbir koşulda sapmadan, satmadan, sol/sosyal demokrasiye ihanet etmeden, faşizme ve şeriat yozlaşmasına karşı mücadele edip haksız kör kuruşa tenezzül etmeden yaşadım.

Kalemimi sadece halkların ve ülkemin başarısının emrine sunmuş, her türlü haksızlığın, hukuksuzluğun karşısında duran bir insan olarak yayınlanan kitaplarımla, yazdığım makalelerimle anlatmayı bir görev saydım.

Partim CHP’de de daha önce yazıp paylaştıklarım gibi bu duyguları paylaşan ve mücadele eden çok değerli yürekli ve inançlı siyasette her kademede görev almış yöneticilerimiz ve örgüt üyelerimiz var.

CHP gibi köklü bir siyasi geleneğin, laik cumhuriyetin, hak ve hukukun, demokrasinin, adaletin, insanca yaşamanın ve emeğin, emekçinin hakkını korumayı amaç edinmiş son derece yetenekli, çalışkan ve namuslu siyasetçileri ve gurur duyduğumuz vekillerimiz var.

Mersin Milletvekilimiz Sayın Ali Mahir Başarır’da bu yiğit ve yürekli, çalışkan ve duyarlı insanlardan birisi.

Özellikle elini taşın altına koymayı bilen, göz boyamaktan imtina eden, mecliste, medyada, meydanlarda ve her zaman halkın yanında olan çok yürekli bir insan.

Ali Mahir Başarır avukat ve 27. Dönem Mersin Milletvekili.3.Eylül 1975 tarihinde Mersin’in Tarsus ilçesinde dünyaya gelen genç bir adam.

Kendisi, 25-26 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştirilen CHP Olağan Kurultayında Parti Meclisi üyesi seçildi.

TBMM Anayasa Komisyonu üyesidir.

Siyasette saygın olmak, mücadeleci olmak, gerçekleri aramak ve yüreklice tavır koymak, elini taşın altına koyarak siyaset yapmak ve oportünist tavırlardan uzak kalıcı olmak çok zordur.

Özellikle seçim atmosferine girildiği dönemlerde iktidarın yolsuzluk ve soygun anlayışı ile mücadele edip hedef olmak mangal gibi yürek ister.

Ülkede Tek Adam Şahsın Devletinde tüm değerlerin yok edildiği, iftira, kumpas ve sindirerek, korkutarak susturup yok etme veya itibarsızlaştırmaların yapıldığı ortamda onurlu ve yürekli mücadele etmek daha da zordur.

Mersin Milletvekilimiz Sayın Ali Mahir Başarır gerçekten CHP’nin ve mağdur edilen, soyulan, açlığa mahkûm edilen halkların ve taşından toprağına kadar soyulup talan edilen ülkemin şansı olan vekillerinden biridir.

Hatta adeta yapılan bayrak yarışında finali koşan ve tüm yolsuzluk yapanlara, ülkeyi perişan edenlere, halkı kandırmaya ve korkutmaya çalışan soysuzlara ders veren, had bildiren ve hesap soran çok değerli bir vekilimizdir.

Uzun süredir Sayın Ali Mahir Başarır’ın kendisini ve çalışmalarını dikkatle izliyorum.

Artık bıktıran, usandıran ve anlamsızlaşan “Çalışıyoruz bizi görün” diye sosyal medyayı resimlerle donatan “Esnafı gezdik dert dinledik, çözümleri anlattık” diye kendilerini vazgeçilmez sananlara inat gerçekten hesap soran bir muhalefet anlayışı ile çok saygınlık kazandı.

Ali Mahir Başarır, kimsenin soramadıklarını araştırıp riski göze alıp ülkeyi batıran halkı perişan eden ve soygun düzeninin aktörlerine namusluca ve yüreklice hesap soruyor.

Çıktığı televizyonlarda soygunları, yolsuzlukları anlatıp, bilgi ve belgelerle konuşup halkımız aydınlatıyor.

TBMM adeta inletiyor ve Cumhur İttifakının biat etmiş vekillerine adamlık nedir öğretiyor.

Ali Mahir Başarır’ın bu güne kadar yaptığı çalışmalarını, verdiği onurlu mücadelesini görmek öğrenmek çok kolay.

Çünkü kendisi her zaman halkın içinde ve çok doğal bir insan.

Galiba bir şansıda kendini bilen, insan sevgisi olan, vekilimize ve CHP’ye destek verenlere minnet ve saygı duyan, bazı ihtiraslı ve saygısız eşler gibi çalışmalara engel olmayan, utandırmayan bir aile yapısına sahip olmasından kaynaklanıyor!!!

Sayın Ali Mahir Başarır’ı yazmamın ve anlatmamın en önemli sebebi bizlerin kendisine sahip çıkması, destek vermesi ve asla kendisinin yalnız olmadığını anlatıp güç katmak içindir…

Çünkü izlediğim ve gördüğüm kadarıyla tükenen ve halkın desteğini kaybeden Cumhur ittifakının ve AKP trollerinin kendisini sürekli hedef alıp itibarsızlaştırmaya çalışmasına engel olmak ve vekilimize destek vermek zorundayız.

Ali Mahir Başarır’ı kutluyor ve kendisine “Gurur duyduğumuz evladımızsın, onurumuzsun, laik cumhuriyetin, sol/sosyal demokrasinin, hukuk devletinin ve parası pul, halkı kul ilan edilen ülkemizin teminatısınız” diyoruz.

SON SÖZ:

CHP’nin muhalefet görevini daha ciddiye alıp, küçük oy beklentileri uğruna ideolojisinden, geleneklerinden ve misyonundan kopmadan mücadele etmesini istiyoruz.

Tek Adam dikta anlayışından kurtulabilmek için en geniş demokratik platformu sağlamasını, soldaki ve iktidara tavır koyan partilerle de CHP şemsiyesi altında buluşmasını talep ediyoruz.

Bundan sonra CHP’de adayların mutlaka ön seçimle belirleyerek yapılmasını ve zamanı belli olmayan seçim bahanesiyle örgüt seçimlerinin ertelenmemesini ve bir an önce yapılmasının tüm vekillerimizden ve örgüt üyelerimizden istiyoruz.

Sayın Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır’ın devrimci babasını tanıtmadan bu yazı anlamsız olacaktı.

Bu hatayı düzeltmek için 68 kuşağının devrimcilerinden olan babası sayın Abdullah Başarır’ı da tanımak ve saygı duymak zorundayız.

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın babası Abdullah Başarır, 68 kuşağının simge isimleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamına tanıklığını anlattı.

Başarır, “Deniz’in yiğit sesini duydum. ‘Eyy arkadaşlar, hoşça kalın biz gidiyoruz’ diyordu. Sanki Kızılay’da eyleme, Elmadağ’da pikniğe gitmiş gibi sakindi” dedi.

Bundan 49 yıl önce 6 Mayıs sabahı Ankara’daki Ulucanlar Cezaevi’nde 68 öğrenci hareketinin simge isimleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi.

Üç Fidan, bugün Ankara’daki Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabirleri başında anıldılar. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın babası Abdullah Başarır da Üç Fidan’ın idam edildiği gün cezaevindeydi ve onların idamlarına tanıklık etti. Başarır, ANKA’ya o ana dair izlenimlerini şöyle anlattı:

“Bugün acıların çok yoğun yaşandığı bir gün.

Can dostlarımız, kardeşlerimizin eli kanlı faşistlerce sonsuzluğa yollandığı gün. 1 No’lu Cezaevi’nin 1 No’lu Koğuşu’ndayız. Koğuş arka mazgalları mutfak kapısına bakar. Mutfak kapısından ön hücrelerde yaşayan arkadaşlarımızın dışarı giriş, çıkışları sağlanır.

Gece saat 02:00 -02:30 civarı. Uykum kaçtı. Sağda, solda dolanıyorum derken, mutfak kapısından sesler geldi.

Gürültüler, çığırışlar. Arkasından zincir seslerini duydum ve Deniz’in yiğit sesini duydum.

‘Eyy arkadaşlar, hoşça kalın biz gidiyoruz’ diyordu.

Sanki Kızılay’da eyleme, Elmadağ’da pikniğe gitmiş gibi sakindi.

Adanmışlığın bütün yiğitliğiyle aramızdan ayrılıp gitti.

Arkasından Yusuf gene zincirler arasında, gene aynı yiğitlik, adanmışlıkla, gene kendini halkını feda etmenin yüksek gururuyla. ‘Hadi dostlar, biz gidiyoruz. Eyvallah’ dedi.

Arkasından Dede, Hüseyin. O da aynı şekilde geldi. O da aynı yiğitlikle, aynı adanmışlık, aynı gururla. Aramızdan adım adım uzaklaştı.”

“DEMİR MAZGALLARI BÜKMEYE ÇALIŞTIK”

“O anda koğuş olarak, Mehmet Çavuş marş söylemeye başladı.

Öner Yağcı şiir okuyordu.

herkes aklına gelen bir şeyleri yapıyordu. Tek ortak eylemimiz, mazgal demirlerini, büküp, kırıp yıkmaya çalışmak. Kalın taş duvarları yıkmaya çalışmak.

Ama ne çare, çaresizdik orada. Selam olsun, bizden önce gidenlere, selam olsun halkına kendini adayanlar, selam olsun yarın için direnenlere.”

Ağllatın be Koca devrimci Abdullaaaaah başarır.

Saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” ifadelerini kullandı.