Hani ‘Bursa Su’ nerede?

CHP’li Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Av. Ercan Korkmaz ile birlikte açıklama yapan Karaca sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün 22 Mart Dünya Su Günü. 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda temiz ve içilebilir su kaynaklarına erişimde farkındalık yaratmak için alınan bir kararla dünyada bugün Dünya Su Günü olarak kutlanıyor. İçilebilir su kaynakları açısından ülkemizin en zengin kentlerinden biri olan Bursamız vatandaşın temiz ve sağlıklı suya erişiminde maalesef aynı zenginliği yaşayamıyor. Müjdeciliği Bursa kamuoyunda dillere destan olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olan sayın Alinur Aktaş bugün akıllara durgunluk veren bir farkındalık yaratmak üzere Tophane’den Ulucami’ye doğru Orhan Parkı’na doğru bando eşliğinde su farkındalığı yaratmak için yürüyüş düzenliyor. Sayın Başkan verdiğiniz sözleri artık kendiniz de unutuyorsunuz. 20 Kasım 2020 tarihi. Bursa Su tanıtım lansmanı yapıldı. Ambalaj çeşitleri tanıtıldı hatta fiyatlandırma bile yapıldı. Aradan geçen bunca zamana rağmen ki hazır, kurulu tesiste marka değiştirilerek raflara girmesini beklediğimiz Bursa Su hiçbir yerde yok. Raflara girdi mi, üretildi mi yoksa kartel durumunda bulunan birkaç su firmalarının engellemelerine mi takılıyor? Sayın Başkanın bir müjdesi daha boşa çıkmış oldu.”

“SU ŞEHRİ BURSA’DA SU FİYATININ UCUZLATILMASI TALEBİMİZE CEVAP YOK”

İl Başkanı Karaca’nın açıklamasından satır başları şöyle:

“Biz sayın başkandan vatandaşların temel hakkı olan içilebilir suyun en az 10 tonunun ücretsiz olması için sayısız çağrıda bulunduk, sayısız defa belediye meclisinde arkadaşlarımız hem çağrıda bulundu hem de yazılı önergeler verdik. Türkiye’nin birçok kentinde, su üretmenin çok maliyetli olduğu kentlerde bile özellikle pandemi döneminde suyun belli bir kısmının vatandaşa ücretsiz verildiğini gördüğümüz günlerde bile Bursa maalesef su fiyatlarında bile Türkiye’nin en pahalı kentlerinden birisi. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Bursa’yı sulardan ibaret bir şehir olarak tanımlar. Ahmet Hamdi Tanpınar Bursa’da Zaman şiirinde şadırvanlardan akan sulardan bahseder. Daha düne kadar Bursa’nın her köşesinde şarıl şarıl suları akan çeşmeler vardı. Fakat bugüne geldiğimizde kentin birçok yerinde arıtmadan sular verildiğini görüyoruz. Öyle sular var ki Görükle, Yunuseli mahallelerinde çamur aktı musluklardan. Su zengini bir kentte vatandaşa reva görülen su bunlardan ibaret. Bugün Dünya Su Günü. Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Grubu’nun yeraltı kaynaklarıyla ilgili verdisi sayısız önergelerden birisi meclis üyesi arkadaşımız Ercan Korkmaz vermişti. Bu talebe verdiği cevap gerçekten çok ilginç. Onu da sayın Korkmaz’dan dinleyeceğiz.”

AV.ERCAN KORKMAZ: “SORULARIMIZ TİCARİ SIR DİYE CEVAPLANMIYOR”

CHP’li Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Av. Ercan Korkmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde yeraltı kaynak sularının nasıl değerlendirildiğini ve ne şekilde ücretlendirildiğini öğrenmek için soru önergesi verdiğini belirterek şunları anlattı:

“Bu önergeyi vermemizdeki amaç sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın 20 Kasım 2020’de yapmış olduğu Bursa Su lansmanındaki açıklamalardı. Kendisi o gün Muradiye Su’yun 40 milyon ciro yaptığını 26 il yanında 7 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini ve ilimizde 28 adet su fabrikası olduğunu söylemişti. Ben de bunun üzerine grup arkadaşlarımla bir önerge hazırlayarak 2018-2019-2020 yıllarına ilişkin kentimizde faaliyet gösteren, pet, damacana, şişe konusunda faaliyet gösteren şirketlerin kira sözleşmesini, faturalarını, belediyelerin gelirlerini istedik. Bu gelirleri istememizin ardından 17 Aralık 2020 tarihinin ardından tam 40 gün sonra bir cevap verdi bize belediye başkanı. ‘Bu ticari sırdır’ dedi. ‘Kişisel verilerin korunması kanunu gereği size bu konuda bilgi veremiyoruz’ dedi. Ben bir hukukçu olarak devletin siyasi, diplomatik, askeri sırrının olabileceğini bilecek durumdayım. Lakin Sayıştay’ın denetim yaptığı bir kamu kurumunda ticari sır kavramının çok da geçerli olmadığını düşünüyorum. Kaldı ki Bursa Büyükşehir Belediyesi’yle yeraltı kaynak sularıyla ilgili anlaşma imzalayan halka açık Pınar Su A.Ş. anlaşmanın miktarını, Borsaya, KAP’a açıklayabiliyor.”

“YILLAR GEÇTİKÇE KAYNAK SUDAN ELDE EDİLEN GELİR NEDEN AZALDI?”

Korkmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kaynak su gelirlerinin her yıl artması gerekirken düzenli olarak azaldığına da işaret ederken, şunları söyledi:

“BUSKİ’nin kaynak sularından elde ettiği gelirlerin hiç de öyle dişe dokunur rakamlar olmadığı zira 2018 yılında verilen cevapta 30 adet sözleşmeye ilişkin 68 milyon gelir elde edildiği, 2019 yılında 14 adet kaynak suyuyla imzalanan 31 adet sözleşmeyle 33 milyon gelir elde edildiği, 2020 yılında faaliyet gösteren 14 adet kaynak suyuyla imzalanan 32 sözleşmeyle ilgili 22 milyon gelir elde edildiğini belirtmişler. Yıllara göre tüketim ve üretim miktarı artarken dünyada ve ilimizde her geçen gün damacana, pet şişe su satışları artarken Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinin düşmesi ekonomi bilimi ekonomi terimleriyle açıklanamaz. Kaldı ki 2018 yılı BUSKİ’nin mali yıl kesin hesabında yeraltı kaynak sularına ilişkin gelirler 35 milyonken o yıl 68 milyon gelir elde edilmiş. Şimdi sormak lazım sizler nasıl bütçe hazırlıyorsunuz? 35 milyon liralık gelir hangi kalemde 68 milyona çıktı? Siz 33 milyon liralık salma mı saldınız? Kime ek fatura kestiniz? Bursa Su’yu BESAŞ bayilerinde ya da nakliyle araçlarıyla satışını müjdeleyen Alinur Aktaş’a önerimiz öncelikle Muradiye Su’yun Bursa’daki diğer belediyelerde, kamu kurumlarında ya da vatandaşın almış olduğu marketlerde yerine almasını olacaktı. Biz Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi olarak gittiğimizde maalesef Muradiye Su’yu değil bir başka firmanın suyunu içiyoruz.”

“SU PİYASASINDAKİ KARTELLER BURSA SU’YA ENGEL OLUYOR”

CHP’li Meclis Üyesi Korkmaz sözlerini şöyle tamamladı:

“Su piyasasındaki karteller bizim Bursa Su’nun raflarda yerini almasına engel olurken belediyenin de bu kaynak sularından debi üzerinden elde ettiği gelirin çok güdük kaldığını, milyarlık bilançoda 20 milyonluk gelir oluşturulduğunu görüyoruz. CHP olarak amacımız başka şehirlerdeki suyun fiyatından ziyade bir su şehri olan Bursa’da su fiyatlarının ucuzlamasıdır. Bununla ilgili olarak önerimiz eğer ki bize ticari sır, kişisel veri demeseydi bizim önerimiz debi üzerinden fiyatlama değil ciro üzerinden fiyatlama. Su firmalarının elde ettiği ciro üzerinden fiyatlandırılmasıydı. Bir başka KAP açıklamasında az önce sözünü ettiğim firma ikinci fabrikasını da kurmuş durumda Yatırımlarını arttırıyor ve bunların makine parkuru, bina, insan gücü pet şişe dışında en temel ham maddesi su. Su yoksa bunların hiçbiri yok. En az geliri biz elde ediyoruz. Dolayısıyla biz Bursa Büyükşehir Belediye Başkanından bu firmalarla yapılan kira sözleşmelerini, faturaları bizimle paylaşmasını istiyoruz. Dünya Su Günü’nde farkındalık yaratmak istiyorsak halkın sahip olduğu yeraltı kaynak sularıyla ilgili doğru ve gerçek bilgileri Bursa halkına vermek gerektiğini düşünüyorum.”