Zirvede Haber

Türk Diyanet Vakıf-Sendikası İlkelerinden Vazgeçmeyerek Devlet ve Milletinin Her Zaman Yanındadır!

Türk Diyanet Vakıf-Sendikası İlkelerinden Vazgeçmeyerek Devlet ve Milletinin Her Zaman Yanındadır!

Türk Diyanet Vakıf-Sen; 28. Başkanlar Kurulu Toplantısını OnLine üzerinden gerçekleştirdi. OnLine toplantının sonuçlarını Türk Diyanet Sendikası Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı gazetemizle paylaştı. Başkan Şanlı; ” Türk Diyanet Vakıf-Sen 28. Başkanlar Kurulu Toplantısı, Genel Başkanımız Nuri Ünal’ın başkanlığında, Genel Başkan Yardımcılarımız, Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimizin katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Başkanlar Kurulu Toplantısında; 2020 yılının değerlendirmesi, Diyanet ve Vakıflar çalışanlarının problemleri, sendikal faaliyetler, güncel konular, salgın nedeniyle din görevlilerinin çalışma şartları ve önümüzdeki döneme yönelik çalışmalar gündeme gelmiştir. Toplantı sonrasında, Sendikamızın görüşlerini içeren Türk Diyanet Vakıf-Sen 28. Başkanlar Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesini aracılığınızla Bursalılara sunuyoruz.

1- 10 Mart 2020 tarihinden itibaren, ülkemizde görülmeye başlayan Kovid-19 salgınının önlenmesine yönelik, Devletimizin aldığı tedbirlerin desteklenmiş, üzerimize düşen görevler yapılarak, bundan sonra da yapılmaya devam edecektir.

2- Salgın ile mücadelede; sağlık çalışanları başta olmak üzere, özellikle hiçbir karşılık beklemeden din görevlilerimizin ve Diyanet çalışanlarımızın tamamının, milletimize hizmet etmek için canla başla çalışmalarının her türlü takdirin üzerinde olduğu, bu süreç devam ettiğinden bahisle, hem maddi hem de idari anlamda desteklenmeleri gerekmektedir.

3- Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin yarınlarda daha güçlü, milletimizin huzurlu ve mutlu olabilmesi için, dün olduğu gibi bugün de yarın da Devletimizin yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. 30 yıla yakındır işgal altında bulunan topraklarını geri alan Can Azerbaycan’lı kardeşlerimizi tebrik ediyoruz. Zaferleri kutlu olsun. Aynı şekilde Filistin’den, Doğu Türkistan’a kadar soydaş, dindaş ve bütün mazlum ve mahzun insanların hür bir şekilde insanlık onuruna yakışır olarak yaşamaları duamız ve dileğimizdir.

4- Diyanet çalışanlarımızın özellikle de din görevlilerimizin, salgının başından itibaren Vefa Destek, Filyasyon ve Mahalle Denetim Ekiplerinde başarılı görev yaptıkları sırada, hastalıkla karşı karşıya kaldıkları ve virüs sebebiyle de vefat eden görevlilerimiz olduğu bilinmektedir. Bunun için, Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonumuzun da açıkladığı gibi, salgın ile mücadelede vefat eden görevlilerimizin şehit statüsünde değerlendirilmesini beklemekteyiz. Kovid-19’un ise meslek hastalığı olarak tanımlanması yolundaki talebimizi ısrarla yineliyoruz. Vefat eden başta Diyanet ve Vakıflar personelimiz olmak üzere bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz. Hastalarımıza acil şifalar diliyoruz.

5- Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin tamamında olduğu gibi, Diyanet ve Vakıflar çalışanlarının da 2020 yılı ekonomik olarak kayıp bir yıl olmuştur. 2020 yılında yapılan ücret artışları açıklanan enflasyon oranının altında kalmıştır. Bu itibarla, 2021 yılında günün şartlarına uygun iyileştirme yapılmalıdır.

6- 4/B Sözleşmeli personel istihdamına son verilerek, bütün sözleşmeli çalışanlar kadroya geçirilmelidir. Sözleşmeliler, aynı okullardan mezun, aynı sınavlara (KPSS-DHBT) giren ve mülakatlarda başarılı olarak, kadrolu çalışanlar ile aynı görevleri yapmaktadırlar. Ancak, nakil, eş durumu tayin, unvan ve görevde yükselme veya kurum değişikliği gibi en tabii haklardan mahrum durumdadırlar. Ayrıca, 2018 yılında çıkan Kanun ile sözleşmeli personel arasında da ayrım ortaya çıkmıştır. Süresiz sözleşmeli istihdamı ve 3+1 yıl süreli sözleşmeli istihdamı gibi bir ayrımcılık daha ortaya çıkmıştır. Sözleşmeli çalışanlar mahkemelere müracaat ederek, kadroya geçmeye başlamışlardır. Çalışanların mahkemelere değil, TBMM’de çıkarılacak Kanun ile kadroya geçmeleri sağlanmalıdır. Bunun ile ilgili her türlü çalışma yapılmaya devam edecektir.

7- Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri, Vekil İmam-Hatip ve Müezzin-Kayyımlar, kadroya geçirilmelidirler. Fahri ve vekil çalışanlarımızın mezun oldukları okullar aynı, katıldıkları sınavlar (KPSS-DHBT) aynı, mülakatlarda başarılı olarak, kadrolu ve sözleşmeli çalışanlar ile aynı görevleri yapmaktadırlar. Özellikle Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerimiz sadece ek ders ücreti alabilmektedirler. Vekil olarak çalışanlarımız izinli olduğu günlerde ücretleri kesintiye uğramaktadır. Bu sebeple, mağduriyetlerin giderilmesi için geciktirilmeden kadroya alınmalıdırlar.

8- Diyanet İşleri Başkanlığımızın taşra teşkilatlarında denetim görevi yapan, Murakıpların günün şartlarına göre, özlük ve sosyal hakları ile ilgili düzenleme yapılmalıdır.

9- Toplumun her kesimine camiden cezaevine kadar, yüce dinimiz İslam’ı anlatan Vaizlerin çalışma şartları, özlük ve sosyal hakları, yeniden ele alınarak mevzuat düzenlemesi yapılmalıdır.

10- Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavı (MBSTS) kaldırılmalıdır.

11- Katılım Bankaları ile yapılan maaş ödeme anlaşmalarında problemler yaşanmaktadır. Faizsiz bir sistemin oluşmasına sonun kadar destek vermekteyiz. Ancak, diğer bankaların görüşmelere alınmaması, her il ve ilçede şubesi bulunmayan Katılım Bankalarına mecbur bırakılması kabul edilemez. Ayrıca, bunu fırsat bilen Katılım Banka temsilcilerinin, komik promosyon teklifleri ve Kurumumuzu ciddiye almayan tavırlarını kabul etmiyoruz. Anlaşmalarda, önce çalışanlarımızın gününde maaşlarının alabilmesi, gerekli hizmetin verilmesi, şubesi olmayan il ve ilçelerde anlaşma yapılmaması ve promosyon ücretlerinin de diğer bankaların teklifleri ile orantılı olması sağlanmalıdır.

12- Bilindiği gibi cenaze hizmetleri Belediyelerin asli görevleri arasındadır. Ancak, belediye hizmeti olmayan yerlerde, din görevlilerimiz tarafından bu görev yerine getirilmektedir. Ancak, bazı yerlerde Kovid-19 hastalığından vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerinin yıkama ve defin hizmetlerinin, belediye olmasına rağmen din görevlilerimiz ve Kur’an kursu öğreticilerimize yaptırılması doğru değildir.

13- Özellikle salgın döneminde, mesafe gereği camilerde cemaat azaldığı bilinmektedir. Buna rağmen, Cuma namazlarından sonra her hafta para toplama uygulaması bulaş riskini artırabilecek, din görevlilerimizi olumsuz etkileyecektir. Bunun için para toplanmasının ertelenmesi gerekmektedir.

14- Diyanet çalışanlarımız, özellikle de din görevlilerimiz, görevlerinin başındadır. Aynı zamanda, milletimize hizmet için valilik ve kaymakamlıkların oluşturduğu gruplarda görevlendirilmişlerdir. Kurum yöneticilerimiz bu süreçte çalışanlara daha çok ilgi göstermelidir. Çalışanlarımızı diğer kurumlar nezdinde yalnız bırakmamalıdır.

15- Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarımız, ülkemizin gözbebeği ecdat yadigarı eserlerin hem koruyucuları, hem de bakım ve onarımlarını üstlenmiştir. Yaptıkları işle orantılı ücret almalıdırlar. Çalışanlara ödemesi durdurulan kira gelirlerinin yeniden ödenmesi için kanuni düzenleme yapılmalıdır.

16- Vakıflar çalışanlarının her türlü atama, nakil, unvan ve görevde yükselme sınavlarında da liyakat, ehliyet, hakkaniyet, tecrübe ve bilgi öncelik olmalıdır. Yıllarca hizmet etmiş personelin yerine, başka kurumlardan yönetici ataması doğru değildir.

17- Kurumlarımızda, çalışanların sendikal görüşüne, memleketine veya başka yakınlıklarına göre ayrıştırılması kabul edilemez. Hak edene hakkı verilmelidir.

18- Sayın Cumhurbaşkanımızın yaklaşık iki yıl önce vermiş olduğu söz olan 3600 ek gösterge, geciktirilmeden bütün kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde yasalaşmalıdır.

19- Cami görevlilerimizin lojmanları TOKİ marifetiyle yenilenmeli ve olmayan yerlerde sağlıklı ve güvenli lojmanlar yapılmalıdır. Cami lojmanlarından, belediyeler, Milli Emlak Genel Müdürlüğü veya diğer kurum ve kuruluşlar tarafından ücret alınmamalıdır. Şu anda geçmişe yönelik talep edilen ecr-i misil alacakları kaldırılmalıdır.

20- Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli bir defaya mahsus olmak üzere, Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmelidir.

21- Diyanet ve Vakıflar personelini ilgilendiren mevzuatlar, çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve verimin artırılmasını sağlamak için, bütün unvanları kapsayacak şekilde istişare edilerek yeniden düzenlenmelidir.

22- Sendikamızın her düzeydeki yöneticileri ve bütün üyelerimiz, usul ve üslup olarak örnek olmaya, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sevgi dilini kullanmaya devam edecektir. Milletçe birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi bozucu her türlü söz, yazı ve davranışın karşısında olunmaya devam edilecektir.

23- Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonumuzun 21 Aralık 2020 tarihinde gerçekleştirdiği ve sonucunda yayımladığı, Yüksek İstişare Kurulu Sonuç Bildirgesinde belirtilen hususların, hayata geçirilmesi için gerekli katkı her ortamda verilecektir.

24- Türk Diyanet Vakıf-Sen, hizmet kolumuzda bulunan iki güzide kurumumuz Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kurumsal yapılarına karşı, oluşacak her türlü olumsuz tavrın karşısında durmaya devam edecektir.

25- Türk Diyanet Vakıf-Sen Başkanlar Kurulu olarak bir kez daha; ilkeli, sorumlu, kararlı, etkili ve ahlaklı sendikacılığın öncüsü ve örnekliğini sürdürmeye devam edeceğimizi gür bir sesle haykırıyoruz.” İfadelerini kullandı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ