Bizde İşler Böyle…

Eğitimci-Yazar Zeki Baştürk’ün kaleminden “IBAN”; “Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Halkın dar zamanlarında, ona yardım elini uzatır. Halkına sahip çıkar. Ele güne karşı yüzünü aşağıya eğirmez .Kimselere muhtaç etmez, avuç açtırmaz.
Eller, sadece yakarış için Tanrıya açılır. Böylesine güzel işleri , devlet kurumları aracılığı ile yapar. Herkesin yardımına koşması gereken Kızılay eliyle yapar. Yerel yönetimler ( Belediyeler) aracılığı ile yapar. Çünkü halk , olağan zamanlarda gereğini zaten yapar.
Çalışır, çabalar, üretir. Oyunu kullanır. Vergisini verir. Tüm sorumluluklarını yerine getirir. Olağanüstü durumlarda ( savaş durumu, sel, deprem, salgın hastalık vb.) devletin sevecen elini görmek ister. Bir sıcak çorbadan başka yoktur dileği.
Durum böyle midir? Ara ki bulasın Kızılayı. Belediyeler yardımcı olmak , devletin sıcak elini uzatmak ister yoksula. Kimseler, aç ve açıkta kalmasın ister. Türlü engeller çıkarılır karşılarına. Yoksullara ulaşmaları engellenir.
Halk, destek beklerken , halktan destek beklenir. Halktan İBAN numaraları isteyeceğine halka İBAN numaraları verilir. Övündükleri ne varsa iflas etmiştir. Yollar, köprüler yaptık diye övünürler. Yollar, köprüler, tüneller geçişe kapatıldı.
Camiler, ibadete, imam hatipler eğitime kapatıldı. Havayolları uçuşa kapalı. Övünülecek ne varsa kullanılanılamaz halde. Eğitime, sağlığa yatırım yapılsaydı bugün doktor, hemşire açığımız, maske, solunum cihazı gibi malzeme eksikliğimiz olmazdı.
Salgınla başedebilmek için BİLİM KURULU oluşturulduğunda çok sevinmiştik. Artık akla ve bilime dönüyoruz, sorunlarımızı bilim insanlarıyla , bilimsel yöntemlerle çözeceğiz diye umutlanmıştık. Alınan kararlara, alınan önlemlere sözümüz yok.
Ancak iş uygulamaya gelince durum değişiyor. Kararlar, tek kişinin insiyatifine bırakılıyor. O zaman da insanlar kuşkuya düşüyor.
” Uygulamalarda geç mi kalınıyor? Önlemler, yeterli mi? ” gibi sorular akla geliyor.
Ne yapalım? Bizde işler böyle yürür.
Düşüncelerimi somutlaştırmak adına yaşamdan bir kesit sunmak isterim.
Amerika’da bir köyde yaşayan ve geleneklerini sürdüren kızılderililer sonbaharda kabile reislerine sormuşlar ;
– “Büyük Şef ! Bu kış havalar nasıl olacak ? Kış nasıl geçecek?”
Şef kabilesine karşı açık vermemek ve kendini sağlama almak için önlerindeki kışın soğuk geçeceğini ve kabilenin kış için odun toplamasını söylemiş.
Şef bir kaç gün sonra da Ulusal Meteoroloji Dairesine telefon açmış ;
– “Önümüzdeki kış nasıl geçecek acaba ?”
Telefondaki uzman ;
– “Bu kış oldukça soğuk geçecek gibi görünüyor.”
Bunu duyan şef hemen kabileye daha çok odun toplamaları konusunda emir vermiş.
Bir hafta sonra şef Meteoroloji Dairesini bir kez daha aramış ;
– “Bu kış gerçekten soğuk mu geçecek ?”
Uzman cevaplamış ;
– “Kesinlikle soğuk olacak…”
Şef yine kabilesine bu kez odun namına ne bulurlarsa toplamalarını söylemiş.
İki hafta sonra şef Meteoroloji Dairesini tekrar aramış ;
– “Bu kışın çok soğuk geçeceğine kesinlikle emin misiniz ?
Uzman ; – “Kesinlikle… Gelmiş geçmiş en soğuk kış olacak !!!”
Şef yine sormuş ; – “Peki nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ?”
Uzman cevaplamış ; – “Kızılderililer deli gibi odun topluyorlar !!!”
Bizde de işler böyle yürüyor.