HASAN KARABULUT YAZDI; Basın mensupları daha dikkatli okusun
Köşe yazarımız Hasan Karabulut makalesinde; “Her iki destek sayesinde medya giderlerinin bir kısmını karşılıyor. Arkadaşlarımız ulaştırılan haberleri yayınlıyor. Yayınlanmamasını arzu ettiği haberleri ise rica (!) edip yayına aldırmıyorlar. Veya yayından kaldırtıyor.
Düz mantıkla bakalım mı?
Yirmi seneyi geride bırakmış, matematiksel olarak başarısız olmuş bir iktidar partisi, bir dönem daha iktidarının devamı için çeşitli çalışmalar yürütüyor.
Bazı çalışmaları hayata geçirdiler, bir kısmın da meclisin açılmasıyla yetiştirme yapılıyor.
Bir örnek vereyim.
Biliyorsunuz bir süre önce meclise girme barajı % 7’ýe çekilme çalışması start aldı. Bı işin iktidarın ortağı iktidarın yılmaz savunucusu ‘MHP meclis dışında kalmasın’ düşüncesiyle yapıldığını herkes biliyor. Bire bir konuştuklarım var, aslında ülkücüler yıllardır eleştirdikleri Ak Parti iktidarına stepne olmaktan rahatsızlar. Ellerinden bir şey gelmediğini gördüklerinde de istemeye istemeye çareyi, gönül birlikteliği olan partilerinden istifada buluyorlar. Bu olay da MHP’nin milletimiz nezdinde oyunun düşmesine sebep oluyor. Parti üst düzey yönetimi buna engel olamıyor. Hiçbir siyasi parti istifa edene engel olamaz zaten. Fakat MHP’nin, Ak Parti’ye desteğini esirgemediği görülüyor. Sonuçta meclise girme barajının düşürülmesini çare olarak görmüşler.
İktidarın diğer destekçileri BBP ve Vatan Partisi de yapılacak seçimde ‘desteğimizi çektik’ açıklaması yapmadılar.
Bir iki düzenleme daha var aslında ama!
İnternet gazeteciliği ve sosyal medya yasa düzenlemesi diye adlandırılan konuya dönelim biz yine.
Mevcut durumda ulusal basını iktidar, yerel basını da belediyeler destekliyor, doğru mu?
Evet doğru, bugün iktidar ve belediyeler basına resmi/gayrı resmi desteğini çekse sıkıntıya düşecek medya sayısı azımsanmayacak kadar fazla olur.
Aynı zamanda muhalefetin de destek olduğu medya var elbette.
Her iki destek sayesinde medya giderlerinin bir kısmını karşılıyor. Arkadaşlarımız ulaştırılan haberleri yayınlıyor. Yayınlanmamasını arzu ettiği haberleri ise rica (!) edip yayına aldırmıyorlar. Veya yayından kaldırtıyor.
Yani medya veya basın Türkiye’de bu kadar ‘özgür’ arkadaşlar.
Yani parayı veren düdüğü çalıyor. Milletimizin çektiği sıkıntıları haber yapılsa, 29. Maddeden 4,5 yıla kadar yargılanacaksınız. Yapmasak vicdanımız bizi rahatsız edecek. Aynı şey sosyal medya mecrası için de geçerli. Vatandaşın sıkıntısını, sırf iktidar ve belediyelerin menfaatine uygun değil diye haber yapamaz hale getirilen bir medya oluşturulmaya çalışılıyor.
Yine düz mantıkla baktığımızda, ABD patentli 29. Madde ile medya iktidarın verdiği desteği almadan özgür basın olması engellenmiş olmuyor mu?
1 Nisan’dan sonra ‘beş kuruş vermiyorum’ denmeyeceği ne malum.
Akabinde medyaya destek (!) adı altında yapılan ödemeyi neden yapsınlar ki!
Tabi bu sorum iktidar veya belediyelerin desteklediği kişi, kurum ve kuruluşlara.
Sözün kısası 29. Madde ile basın ve basın mensuplarının susturulup ipi çekilmiş olmuyor mu?