“Bu Bir Kongre Değil, Göçmen Camiaya Kurulmuş Açık Bir Tertiptir”

Kader Özlem’den BAL-GÖÇ Kongresine Sert Tepki: “Bu Bir Kongre Değil, Göçmen Camiaya Kurulmuş Açık Bir Tertiptir”

BURSA – BAL-GÖÇ’te 28 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul, camia içinde büyük bir kırılmaya yol açarken, önceki dönem genel başkan adaylarından Kader Özlem’in yaptığı sert açıklamalar tartışmaları bambaşka bir boyuta taşıdı. Özlem, söz konusu sürecin artık bir “kongre” olmaktan çıktığını belirterek, yaşananları “Bursa’daki Bulgaristan göçmenlerine karşı kurgulanmış organize bir operasyonun ikinci perdesi” olarak nitelendirdi.

Kader Özlem, yaptığı dikine ve sert açıklamada, BAL-GÖÇ’ün tarihsel misyonunun bilinçli şekilde tasfiye edildiğini savunarak, camianın bir kez daha ağır bir darbe aldığını dile getirdi. Özlem, “Camiamız bir kere daha tarumar edilmiş, kalbine saplanan hançer artık ölümcül hale gelmiştir” sözleriyle tepkisini en üst perdeden ortaya koydu.

“BAL-GÖÇ, Göçmenlerin Derneği Olmaktan Çıkarıldı”

Özlem’in açıklamalarında en dikkat çeken başlıklardan biri, derneğin üye yapısında yaşandığı iddia edilen köklü değişim oldu. BAL-GÖÇ’ün kuruluş amacından sistematik biçimde uzaklaştırıldığını vurgulayan Özlem, Bulgaristan göçmenlerinin kendi çatı örgütlerinde söz söyleyemez hale getirildiğini ifade etti.

“BAL-GÖÇ, bugün Bulgaristan göçmenlerinin kendisini ifade edebildiği bir yapı olmaktan çıkarılmıştır. Dernek üyeleri büyük ölçüde Balkanlı ve hatta göçmen olmayan kişilerden oluşturulmuş, bu topraklara alın teriyle tutunmuş has ‘macırlar’ bırakın yönetimi, Genel Kurul salonunun kapısından dahi içeri sokulmaz hale gelmiştir. Vaziyet işte bu kadar vahimdir” diyen Özlem, yaşananların tesadüf değil, bilinçli bir mühendisliğin sonucu olduğunu savundu.

“Bu Bir Yönetim Sorunu Değil, Kimlik Tasfiyesidir”

Yaşanan sürecin basit bir yönetim tartışması olarak görülmemesi gerektiğini belirten Kader Özlem, bunun doğrudan doğruya bir kimlik ve temsil sorunu olduğunu vurguladı. BAL-GÖÇ’ün, göçmen hafızasını ve mücadele geleneğini temsil eden bir kurum olmaktan uzaklaştırıldığını ifade eden Özlem, “Bugün yaşanan şey bir seçim kaybı ya da kazanımı değildir. Bugün yaşanan şey, göçmen iradesinin gasbıdır” sözleriyle tepkisini sertleştirdi.

“Ünvanları Bir Kenara Bırakın, Camia Yanıyor”

Açıklamasında çağrısını açık ve net bir şekilde dile getiren Kader Özlem, akıl ve vicdan sahibi herkesi sorumluluk almaya davet etti. Özlem, kişisel hesapların, ünvanların ve egoların bu noktada anlamını yitirdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Durumun farkında olan tüm dava adamlarına, kanaat önderlerine, BAL-GÖÇ’ün eski yöneticilerine, şube başkanlarımıza ve yöre derneklerimize sesleniyorum: Herkes kimin ne ünvanı varsa bir kenara bırakmalıdır. Hiçbir beklenti içine girmeden, egolardan tamamen arınarak bu camia için geçmişte ter dökmüş, emek vermiş, bedel ödemiş akil insanlar olarak bir masa etrafında buluşmak zorundayız. Konuşmalıyız, istişare etmeliyiz. Çünkü camia yanıyor.”

“Sessizlik, Bu Tasfiyenin Ortağı Olmaktır”

Özlem, suskun kalan kesimlere de sert mesajlar göndererek, bu süreçte sessiz kalmanın yaşananlara ortak olmak anlamına geldiğini ifade etti. “Bugün susanlar, yarın bu yapının tamamen kimliksizleştirilmesine şaşırmamalıdır” diyen Özlem, BAL-GÖÇ’ün asli sahiplerinin iradesi yeniden hâkim kılınana kadar mücadelenin süreceğini vurguladı.

Açıklamasını “Bu camia sahipsiz değildir ve tarih önünde herkes durduğu yerden anılacaktır” sözleriyle noktalayan Kader Özlem’in çıkışı, BAL-GÖÇ kongresi sonrası yaşanan tartışmaların daha uzun süre gündemde kalacağının güçlü bir işareti olarak değerlendiriliyor.