DERVİŞ ERDEM; MAAŞLAR YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA KALDI..!!

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem ile eğitimde yaşanan sorunlar,sıkıntılar başta olmak üzere okuyucularımızdan gelen sorulara cevaplar aldığımız birçok konuyu masaya yatırdığımız ele aldığımız kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.

*** Derviş Başkanım öncelikle bizleri, ekibimize uzun bir aradan sonra tekrardan Eğitim Sen Bursa Şubesi’nde konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum.Size konuk olacağımızı sosyal medyadan da paylaşınca oradan da birçok soru geldiğini görüyorum.Sorularımıza geçmeden ilk olarak neler söylemek istersiniz?

TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLARIM

—Öncelikle tabi dün Öğretmenler Günüydü tüm öğretmenlerimizin ,Eğitim emekçilerimizin öğretmenler gününü kutlamak istiyorum.

EĞİTİMİ 3 TEMEL KONUDA SIRALAYABİLİRİZ..!!

Bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı şubemize kadar geldiğiniz için teşekkür etmek istiyorum.Eğitime baktığımızda 3 temel konu üzerinden sıralayacak olursak, bir tanesi Eğitim emekçileri açısından, bir tanesi öğrenci- veli açısından bir diğer ayağı da müfredat olarak değerlendirdiğimizde her geçen gün kötüye gittiğimizi söyleyebilirim. Eğitim emekçileri açısından ücretli çalışan arkadaşlarımız var.Kadrolu çalışanlar arasında bir eşitsizlik var, eşit işe eşit ücret alamıyoruz. Ben 35 yıllık bir öğretmen, Başöğretmen olduğumu var sayalım ,68 Bin lira ücret alıyorum.Ki yoksulluk sınırı biliyorsunuz bağımsız araştırma kuruluşlarının yaptığı araştırmaya göre ülkemizde 90 binleri geçmiş durumda.

HEPİMİZ DEVLET MEMURUYUZ BU UNUTULMAMALI..!!

Yoksulluk sınırının altında bir ücret alıyoruz. Yetmiyor okul idarecileri ile gerçekten çok uğraşıyoruz.Liyakatsiz okul idarecilerinin yapmış olduğu uygulamalar var.Kendilerini okulların patronu, kendi işyerleri gibi gören,çalışan arkadaşlarımızıda kendi elemanlarıymış gibi görüyorlar. Oysa ki öyle değil, hepimiz devlet memuruyuz.Devlet bize farklı görevler vermiş, seni oraya okul müdürü olarak atamış, ya da birini İlÇe müdürü, il milli eğitim müdürü olarak atamış.Diğerini öğretmen olarak atamış herkes görevini yapacak.Ama bazı idareciler kendilerini bulunduğu yerin sahibi gibi patronuymuş gibi düşünüyor, onlarla ilgili sorunlar yaşıyoruz.

SORUNLAR KATLANARAK DEVAM EDİYOR..!

Okullarımızda temizlik düzenİ yapılamıyor, okullarımızDa güvenlik görevlisi yok denecek kadar az. bir kısmında var Piktes dediğimiz bir program Suriyeli öğrencilerin çok olduğu okullarda güvenlik görevlisi çalışırken diğerlerinde yok. Olanlar da hani kayıt paraları çok yüksek miktarda alanlar var onlarla Okul aile birliğinden çalıştırıyorlar. Yani kısacası eğitim öğretim açısından sorunlarımız katlanarak devam ediyor.

OKULA AÇ GELEN ÇOCUKLARIMIZ VAR

Öğrenci Veli açısından baktığınızda inanın okullarımızda öğrencilerimizin birçoğu Okula aç geliyor. Çocuklarımıza okullarda ücretsiz beslenme ile ilgili yıllardır söyleniyor, mecliste de grubu olan partilerin önerileri var ama maalesef reddedildi. Okullarımıza öğrencilerimiz aç geliyor. Mesem’lerde hayatını kaybeden onlarca öğrencimiz var. Meslek Liseleri çok önemlidir çok değerlidir ama bu şekilde olmaz. Yani patronlara ucuz iş gücü sağlayacak biçimde bir Mesem planlanmaz, meslek edindirme eğitim merkezleri buraları. Çocuklarımız meslek liselerinde işletmelere gidip oralarda çalışıyorlar asgari ücretin dörtte biri kadar para alıyorlar ama gittikleri yerlerde her türlü kötü işleri yaptırıyorlar, temizlik yaptırıyorlar, sözde oraya gidip çocuklarımız meslek öğrenecekler.

MESEM’LERDE HAYATINI KAYBEDEN,UZUVLARINI KAYBEDEN ÖĞRENCİLERİMİZ MEVCUT

Gidip orada onlar çocuklarımız mesleklerini öğrenemiyorlar öğretmiyorlar en ağır İşleri, en zor işleri, en olmayacak işleri onlara yaptırıyorlar orada. Ve bunlar için normalde asgari ücretli çalıştırması gerekirken en azından asgari ücretin dörtte biri olarak ödenen bir para ödeniyor bir kısmını da bunun devlet karşılıyor. Geçenlerde bir ilçe Milli Eğitim Müdürü ile görüştüğümüzde Mesem’lerin gerçekten çok önemli olduğunu çocukların meslek edinmesi anlamında iyi olduğunu söylediğinde.Dedim ki müdürüm aslında öyle değil okullarımızda bütün şartlar sağlansın, fiziki şartlar sağlansın çocuklarımız okullarda öğretmenlerinden bu eğitimleri alsın, yetişsinler. Madem Ki amaç meslek edinme ise. O zaman hocam “çok büyük miktarlara mal olur” dedi.Ben de para yok mu? Elbette var tercih meselesi çok önemli, tercihinizi ne yönde kullanmanız çok önemli.

PARA YOK DİYE BİRŞEY YOK,ÖNEMLİ OLAN TERCİHLER

Mesela kur koruma sisteme bir buçuk yıla yakın sürede tam 82 milyar dolar gitmiş.Ben yapay zekaya sordum 82 milyar dolarla Türkiye’de eğitim alanında ne yapılabilir diye. Yapay Zeka birçok şey söyledi ama en çarpıcı olanını söyleyeyim. “Türkiye’de şu anda var olan okulların 2 katı kadar okul yapılır” dedi.Var olan okulların 2 katı yapılabilirmiş yani tercih meselesi. Para yok diye bir şey yok, paranızı farklı yönde bir yere tercihte kullanırsanız tabii ki öyle olur. O 82 milyar doları Türkiye’de kaç kişi aldı saysanız belki de 1000 kişi bile değil. 82 milyar doları 1000 kişi paylaştı, halk yine yoksullaştı, halkın çocukları kötü şartlarda eğitim görmeye devam etti.Halkın çocukları kötü şartta meselelerde devam ediyor eli kopan, kolu kopan, hayatını kaybeden onlarca öğrencimiz var.Öğrencilerimiz açısından böyle. Velilerimiz açısından gene öyle kantinlerimizden mesela basit bir tost 50 liradan başlıyor.

MEVCUT OKULLARIN 2 KATI OKUL YAPILIR DEDİ.

60-70-80 liraya kadar devam ediyor. Yani normal kantinden sıradan bir beslenme 100 liraya mal oluyor. Bir ailenin birkaç okuyan çocuğu olduğunu düşünürsek 300-400 lira sadece günlük çocuklarının beslenmesi için ayırması gereken miktar. Tabii bunun defteri ,kitabı, kalemi, giysisi her şeyi var. Biz sene başında bir çanta kaça dolar diye bir basın açıklaması yapmıştık.Kıyafetler, ayakkabısı, vesaire derken velilerimizin çoğu insanlarımızın çoğu asgari ücretle çalışıyor hele emekliyse emeklilerin ne kadar ücret aldığını hepimiz biliyoruz.Ev kiraları çok artmış durumda ev kiralarını insanlar ödeyemiyorken çocuklarının beslenmesine hiç para ayıramıyorlar.İnanın okullara öğrencilerimiz aç geliyor, Bütün arkadaşları iyi kötü bir şeyler getirip yiyorlar birkaç öğrenci beslenme getirmemiş fark ediyoruz Öğretmenim ben yemiyorum diyor. Aslında biliyoruz ki bir şey getirememiş çocuk. Evde belki peynir zeytin bile bulamadığı için getirememiş.Hangi anne istemez çocuğunun yanına sağlıklı güzel bir beslenme koymayı.Bunlarla karşılaşıyoruz ,bunlara çok üzülüyoruz ,çok çok üzülüyoruz.

ÖZEL OKULLARDA MEVCUTLAR AZALDI

Kaç yıldır bütün her kademedeki üniversitesinden ana sınıfına kadar her kademedeki öğrenciye bir öğün sağlıklı beslenme, temiz içme suyu verilsin diye mücadele etmemize rağmen maalesef olmuyor. Seçimden önce cumhurbaşkanının bir sözü vardı aslında, eğitim bakanında bir sözü vardı ama olmadı. Seçim bitti onlar unutuldu. Veli açısından da böyle ciddi ekonomik dar boğaz içerisinde velilerimiz özel okulları zaten söylemiyoruz bugün 200-250.000 liradan başlıyor özel okullar. Özel okullarda boşalmaya başladı.Bir aile düşünün hadi asgari ücretle çalışmasın 60-70.000 lira maaş alsın tabii bu ailenin farklı giderleri de olacak.Aylık 35-40.000 lirasını özel okula nasıl ayırsın. Tabii onunla da kalmıyor biliyorsunuz bunun kıyafet parası ,servis parası, yemek parası nasıl ödeyecek bu insanlar. Aileler önceleri devlet okullarındaki eşitsizlikten kaynaklı olarak çocuklarını özel okullara göndermeyi tercih ediyordu.Lise çağındaki öğrencilerimizin devlet okuluna gönderse ayrıca dershaneye de göndermek zorunda kalıyor işte özel okullara göndereyim hem dershane işi de aradan çıkmış olsun diyebiliyorlardı. Ama artık katlanılabilir gibi idame ettirilebilir gibi olmadığından velilerimizin bir kısmı özel okullardan çocuklarını alıp devlet okullarına göndermeye başladılar.

ÖZEL OKULDA ÇALIŞAN ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIZDA SIKINTI BÜYÜK

Tabii Özel Okullardaki öğretmen arkadaşlarımızın durumlarını da biliyoruz.Orada askeri ücretin altında çalıştırıldıklarını daha başlarken istifa mektuplarının alındığını duyuyoruz biliyoruz herhangi bir olumsuzlukla karşılaştıklarında, yapılan uygunsuzluğa öğretmen arkadaş istifa ettiğinde hemen istifasını işleme koyup arkadaşımızın İşine son verebiliyorlar. Cumartesi çalıştırıyorlar, pazar çalıştırıyorlar yani etinden sütünden deyim vardır ya yararlanıp ama para vermeye gelince biz de para kazanamıyoruz öğrenci sayımız azalıyor gibi bahanelerle karın tokluğuna bile olmayan imkanlarla çalıştırıyorlar.

ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ÜCRET ALAN 100 BİNE YAKIN ÖĞRETMEN ARKADAŞIMIZ VAR

Ayrıca Devlet okullarında ücretli arkadaşlarımız var, geçen seferki röportajımızda uzun uzadıya konuşmuştum.Onlar da hala Asgari ücretin altında bugün ülkede 100.000’ne yakın arkadaşımız çalışıyor. Asgari ücretin altında. Devlet asgari ücret diye bir ücret belirliyor bunuda kime göre, neye göre belirlendiğini biliyoruz. Onun altında bile öğretmen çalıştırıyorlar.Bir okul düşünün bir öğretmen 68-70.000 lira,biri 50 bin lira alıyor, diğeri 40.000 lira alıyor, diğeri 20.000 lira ücret alıyor, aynı işi yapıyorlar bu kadar eşitsizlikler içerisinde eğitim hayatını sürdürmeye çalışıyorlar.Gerçekten çok büyük zorluk yaşıyorlar bunun da mutlaka ama mutlaka bir an evvel düzenletilmesi gerektiğine inanıyorum.

***Derviş başkanım bu Öba(Öğretmen Bilişim ağı) ile de ilgili bir haftalık ara tatilde çok sıkıntılar yaşandığı ile ilgili soru ve yorumlar gelmiş. Bu konu ile ilgili neler söylemek istersiniz.

ÖBA’DA BÜYÜK SIKINTILAR YAŞANDI

—Biz de biliyorsunuz profesyonel yöneticilik yok. Bursa Şube Başkanı olarak ben de derse giriyorum. O Öba’daki (Öğretmen Bilişim ağı) İle ilgili sıkıntıları ben de yaşadım. Gerçekten tam bir eziyet konuların içeriğine baktığında evet gerçekten işimize yarayacak bir takım şeyler var tamamı olmasa da ama gerçekten eziyet. Girerken sıkıntı oluyor sonrasında bir konuyu dinliyorsunuz soruyu cevaplamanız gerekiyor, sıkıntı yaşıyorsunuz.Mesela 15 soru var 15 soruyu cevaplandıracaksınız o 15 soru için 25 dakika demişler bu çok fazla.Normal de 2-3 dakikada yapılabilecek sorular ama o 15 soruyu inanın 2 saatte anca tamamlayabildim. Bir soru cevaplandırıyorsunuz dönüyor dönüyor sonra sistem açıyor tekrardan giriyorsunuz.Yani toplamda 15 saat diye planlanan aslında 60-70 saati buluyor. Arkadaşlarımız tabii kendince farklı çözümler geliştirmişler videoları hızlandırarak izleme gibi şeyler yine burada da ilgili sorunlar var.Yani o seminer amacına ulaşmaz öyle söyleyebiliriz sadece arkadaşlarımıza eziyet olmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Birçok arkadaşımız artık şunu söylemeye başladı keşke seminerden başka yüz yüze olsa okula gitseydik daha faydalı olur diye söylediler. Ne konulardan yararlanabildi arkadaşlarımız biraz önce söylediğim gibi içerik olarak güzel konularda vardı tamamı olmasa da ama maalesef arkadaşlarımız yararlanamadı.

*** Başkanım yine deprem riski ile ilgili kapatılan okullardan bahsetmiş okuyucularımız. Onların yerine yapılanlar oldu mu diye de eklemiş yine 5-6 soruda okuyucularımız?

TALİHSİZ AÇIKLAMALARI ÖĞRETMENLERİMİZ UNUTMADI

— Yıkılan okulların bir kısmı yapıldı. Bunlar devlet tarafından yaptırılmadı maalesef hayırsever vatandaş bulunabilirse yaptırılabiliyor. İşte okullarımızın adının çoğunun değiştiğini görebilirsiniz. Tabii bu konuda bunun mali kısmına girmeyelim.Örnek veriyorum 10 milyona mal ettiyse, 20 milyonluk gelirden düşüyorlar, o ayrı bir şey.Ama buna rağmen bütçe belli zaten Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi ortada. O bütçe ile iki önceki Milli Eğitim Bakanı hatırlarsanız Milli Eğitimin bütçesinin çoğunluğu öğretmen maaşlarına gidiyor gibi birşey söylemişti.Sanki öğretmen maaşları çok yüksekmiş de bütçenin çoğunu %90’a yakını öğretmen maaşlarına gidiyormuş bunu söyleyeceğine kadar şunu söylesene “ Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi bu,bu bütçe ile biz yeni okul yapmaya, yeni spor salonu yapmaya, yeni derslik yapamayız, bütçemiz yetmiyor, bütçeyi arttırmalıyız” demiyor. Onu demiyor Milli Eğitim Bakanlığı’nın maaşlarının çoğu Öğretmen maaşlarına gidiyor diye talihsiz bir açıklama yapıyor.Ki bu Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili öğretmen arkadaşlarımız çok şey bekliyordu, çünkü eğitimden gelen bir arkadaş eğitimden gelen bir bakan bu hani bir şeyler yapar diye çok beklenti vardı.Ama öyle olmadığını gördük.

BÜTÇEDEN YATIRIMA MUTLAKA YETERLİ PAY AYRILMALI

Bütçe görüşmeleri şu anda yapılıyor, başlandı. Onunla da ilgili eylemimiz olacak.Bütçe ayrılmadığından dolayı o yakılan okulların tamamı yaptıranların adı verildi.Geçen röportajımızda Çelebi Mehmet Okulu ile ilgili konuşmuştuk sanırım o zaman Milli Eğitim Müdürü ile, Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürü ile görüştüğümüzde geçen sene ara tatilde şubatta o okulun öğrencileri Setbaşı Ortaokuluna gittiler, en kısa zamanda yapımına başlanacak çok kısa zamanda hizmete girecek denmişti.Sonuçta para ayrıldıktan sonra 5-6 ayda biter.Fakat bakın neredeyse tam bir yıl oldu hala bir şey yok.Eğitim öğretimin başında yine İl Milli Eğitim Müdürü ile bir daha görüştük ihalesine başlıyoruz yapacağız dediler ama çok da inandırıcı gelmiyor bize açıkçası. Çünkü bu bütçeyle yapamazsınız bütçe artmadığı sürece yatırımlara pay ayrılamadığı sürece ki ayrılamayacak bütçe yine böyle devam ederse, yapacaklarını tahmin etmiyoruz.Yine hayırsever bir vatandaş bulursak onlara yaptıracaklar. Onun dışında zor olacak gecikme olacak gibi gözüküyor.

*** Proje okulları ile ilgili de yine birçok soru gelmiş Başkanım.neler oluyor proje okullarında?

LİSELİLER SOKAĞA DÖKÜLDÜ

— Geçen dönem hatırlarsanız Geçen dönem ilk defa Milli Eğitim Bakanı sağ olsun bir şeyi başardı lise öğrencilerini sokağa döktü.Çok uzun yıllar önce 80’li yıllarda liseliler evet daha düşünen, itiraz edendi.Biz şeyden yana değiliz çıksınlar ortaya döksünler, kırsınlar ondan yana asla olmadık.Kendi eylem ve etkinliklerimizde de bunu yapmıyoruz.Ama demokratik taleplerimizi anayasal haklarımızı kullanarak alanlarda olduk.Diyalogla çözemediğimiz sorunları alanlarda dile getirmek isteriz. Bunu da lise öğrencilerinde 80’li yıllardan sonra ilk defa geçen sene gördük.Proje okullarındaki okul idarelerinin tamamı okul müdürlerinin tamamı %90-95’i demiyorum bakın tamamı bir sendika üyesi ve oturmuşlar sendikada ince bir çalışma yapmışlar. Şu öğretmen kalsın, şu gitsin, şu kalsın, şu kalsın neye göre yaptınız bunu.Birçok arkadaşımız Ulusal, uluslararası projelerde imzası olan projeleri yapan birçok arkadaşımız proje okullarında görevlendirilmediler.(Yarın kaldığımız yerden devam etmek üzere)