Pınar Bulunmaz Davasında 2. Duruşma: Adalet Yerine Engellemeler, Suskunluk ve Çifte Standart

Türkiye’nin gözleri önünde yürüyen #PınarBulunmaz davası, ikinci duruşmasıyla birlikte hukuk sistemimizin karanlık yüzünü bir kez daha açığa çıkardı. Gazeteci Özge Demir durumu;

“Telefon gaspı hâlâ sürüyor. Aylar önce el konulan telefonum hâlâ tarafıma iade edilmedi. “İnceleme devam ediyor” bahanesiyle mağdurun hakları ayaklar altına alınırken, dosya bilerek sürüncemede bırakılıyor.

Darp örtbas edildi. Telefonu alırken bana şiddet uygulayan polis memuru hakkında yaptığım şikâyet, kendi amiri tarafından “öyle bir şey olmadı” sözleriyle kapatılmak istendi. Benim tanıklarım dinlenmedi, resmi şikâyet yok sayıldı. Bu nedenle dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşımak zorunda kaldık.

Siyaset sus pus. İstanbul Milletvekili İskender Bayhan’ın Meclis’e sunduğu soru önergesine aylar geçmesine rağmen hâlâ tek bir yanıt verilmedi. Halkın temsilcilerinin bile soruları cevapsız bırakılırken, adaletin kim için işlediği apaçık ortada.

Sanık keyfinde, mağdur sürüncemede. Sanık Rıdvan Bulunmaz düğünlerde keyif çatıp kameralar önünde poz verirken; biz kadınlar, devletin engellemeleriyle boğuşuyoruz. Adalet mekanizması sanıkların yüzünü güldürürken, mağdurları yıpratmayı sürdürüyor.

Bu dava, yalnızca bir kadının adalet arayışı değil; bu ülkede her gün öldürülen, susturulan, görmezden gelinen kadınların hikâyesidir. Adalet, kağıt üzerinde değil hayatın tam ortasında tecelli etmelidir. Ancak bugün gördüğümüz tablo; adaletin değil, engellemenin, susturmanın ve korumacılığın düzen haline geldiğini göstermektedir.” ifadeleriyle özetledi.