YETER ARTIK ÜLKEMİZE VE GELECEĞİMİZİN GÜVENCESİ OLAN CHP’YE VE SOL İDEOLOJİYE İHANET ETMEYİN.

Bu sözleri kimin için mi yazdım?

En başta 24 yıldır ülkeyi yönetemeden soygun sistemi ile perişan edenleri uyarmak için.

Demokrasiyi yok eden, eğitimi bağnaz ve gerici bir anlayışa teslim eden, sosyal yaşamı cemaat ve tarikatlara havale den, sağlığı, emeği, emekçiyi ve kadınlarımızın haklarını istismar edenleri ikaz etmek için yazıyorum.

Gençlerimiz yoksulluktan okuyamazken çocuklarımız aç yatarken iktidarın ve bu düzene uyanların kendi çocukları hakkımız olanları yurt dışına kaçıran ve tüm iktidar ve yancıları için yazdım.

Tabi yazdığım ve üst başlıklarla belirttiğim sorunlar bu kadar değil, bu koşullarda sorumlularda sadece iktidar mensupları değil.

Yine iktidar kadar sorumlu olan “Diyanet Başkanlığı” diye insanların inançlarının teminatı olması ve kardeşçe yaşamalarının güvencesi olması gereken bu kuruluşta onlar kadar sorumludur.

Nefretin, öfkenin, haksızlığın, halkın ve Alevi Canların hakkını yemenin ve dünya liderimiz olan Atatürk’ü yok saymanın ucuzluğunda ülkemize ihanet etmekteler.

Ülke bu tür olumsuzluklarla tüm değerlerini yitirirken yıllarca muhalefette kalmanın ve kirlenen düzenden istemeden de olsa etkilenen CHP hatta sol değerleri daha güçlü yoldaşlarda bu despotizmden etkilenerek hata yapar konuma düşmüşlerdir.

Kirlenen, tükenen ve tüketen Saray Sultası ve kolay yoldan iktidar nimetlerinden faydalanan yancıları kaybettikçe gaddarlaşmış sonunda yargı sopasını kullanarak ülkenin başına bela olmuşlardır.

Aylardır bu düzenin savunanları ve onlara göz yumanlar, ne hak-hukuk tanıyorlar nede halkımızı düşürdükleri yoksulluktan, çaresizlikten vaz geçip şatafat ve lüks yaşamlarından vaz geçiyorlar.

Ne yazık ki CHP’de de uzun süreler yetkili ve etkili yerlerde olanlar bu kirli düzene uymayı kendileri istemese de özellikle ailelerinin veya yakınlarının istismarı, şatafatlı duyarsız yaşamlarına sessiz kalarak savrulanlar olmaktalar.

Bu konumdaki Dostlar, Yoldalar ve Canlar, zaman zamanda elde ettikleri koltuklarını ve konumlarını sürekli kılmak için kendilerine bu olanağı verecek yanlış konumdaki yapılara destek vererek hataya ortak olmaktalar.

Bunları yazarken gerçekte tüm yaşamınca duyarlı olarak ülkesine ve partisine emek vermiş, halkına yararlı olmuş, tecrübesi ve birikimi ile korunup kollanması gereken insanları kastetmiyorum!!!!

Ancak tükenen ve tüketen iktidarın halkta karşılığı kalmayınca seçilmiş ve başarılı olmuş milli iradenin temsilcisi olan Belediye Başkanlarını tutsak etmesiyle başlayan süreç ülkede ihanete dönüşmüştür.

Bu kirli ve nefretin egemenliğindeki sürece uydurma suçlamalarla ve yetkisiz mahkemelerden alınan kararlarla CHP’ye karşı yapılanları kabul etmek insanlık dışıdır.

Binlerce polisin, onlarca tomalarla, gaz bombalarıyla, plastik mermilerle, kalkanlarla fiziki saldırı ile orantısız güç kullanmaları ve CHP il binasını kuşatarak örgüt elamanlarını hatta milletvekillerini darp etmeleri kabul edilemez.

Üstelik bunu daha önce reddedilmiş olmasına karşın uydurma bir mahkeme kararıyla “KAYIIM” olarak atanan eski bir CHP’li olan Gürsel Tekin gibi partimizi her ortamda karalayan bir ihtiras küpü için yapmaları ve ona yol açmaları asla kabul edilemez…

Saldırıları ve uygulanan insanlık dışı şiddeti bütün gün ve gece 3 televizyon kanalından canlı olarak izledik.

İnanın ben hiç uymadım ve o işkenceleri aynen bende acısını bedenimde hissettim.

İşte bu iktidarın emri ile uygulanan vicdansızlığı, ceberutluğu ve faşist darbe zamanlarında bile alenen işlenmeyen bu işkenceleri gören sol/sosyal demokrat olan hiç kimse haksızlığa uğramışta olsa bu tezgâha katkı koymamalıdır.

Özellikle yıllarını hatta ömürlerini sol anlayışa, SHP ve CHP de harcamış olanlar bu ortamda hak etmeden kendilerine haksızlık yapıldığını düşünerek hata yapmamalı ve ihanet şebekelerine katkı koymamaları gerekmektedir.

Unutulmasın kimsenin emeği, yaptıkları mücadele ve fedakarlıklar yok olmaz.

Çünkü altın yere düşmekle pul olmaz.

Uzatmadan bir ve bütün olalım ve ülkeyi mahveden, tüm varlıklarımızı tüketen, demokrasiyi katleden ve yargıyı siyasallaştırarak ülkede faşizmi dayatanlara kaşı ülkedeki en az bu iktidarı reddeden %70 ile birlikte iktidar olalım.

Her koşulda vazgeçmeyeceğimiz ve bizlere rehber olan Atatürk devrimlerine sarılalım.

Atamızın bizlere bıraktığı emanetine sahip çıkalım.

Dünya lideri Gazi Mustafa kemal Atatürk:

“Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir.” demiştir.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY