“BMGK’nin Gazze Kararı, İsrail’in Çıkarlarını Korumaya Yönelik Sevr Planıdır”

  • 19 Kasım 2025
“BMGK’nin Gazze Kararı, İsrail’in Çıkarlarını Korumaya Yönelik Sevr Planıdır”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, 18 Kasım 2025 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından kabul edilen Gazze kararı ve ABD’nin bu konudaki rolüne sert eleştirilerde bulundu. Bekin, kararın “İsrail’in çıkarlarını korumaya yönelik Sevr Planı” olduğunu iddia ederek, uluslararası toplumun bu adımı “sinsi bir planın parçası” olarak görmesi gerektiğini vurguladı.

Trump’ın Gazze Planı: ABD ve İsrail’in Ortak Stratejisi

Basın toplantısında, ABD tarafından hazırlanan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen Trump’ın Gazze Planı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bekin, bu planın, ABD ve İsrail’in ortak siyasi mühendisliğinin bir ürünü olduğunu söyledi. Bekin, bu tür müdahaleci politikaların, ABD ve İsrail’in yıllardır uyguladıkları katliam ve yıkım stratejilerinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirtti. Bekin, “ABD ve İsrail’in Gazze’deki vahşet ve yıkım politikalarını gizlemek amacıyla tek taraflı ve müdahaleci bir tutum içine girmeleri, aynı zamanda bölgede uzun vadeli çıkarlarını korumaya yönelik bir adımdır” dedi.

“İstikrar Gücü ve Barış Kurulu”: Yeni Bir Sömürü Planı

Bekin, BMGK’nın Gazze için düşündüğü “İstikrar Gücü ve Barış Kurulu” planına da karşı çıkarak, bunun ABD ve İsrail’in bölgede uyguladıkları politikaların bir devamı olduğunu ifade etti. Bu tür bir gücün, geçmişte ABD’nin Körfez bölgesindeki çıkarlarını korumak amacıyla oluşturduğu “Hızlı İntikal Gücü” (Rapid Development Force) ve Irak’ta kurduğu “Çekiç Güç” (Provide Comfort) gibi yapılara benzer şekilde, Gazze’deki Filistin halkını daha fazla zor durumda bırakmayı ve Hamas’ı etkisizleştirmeyi amaçladığını söyledi.

REKLAM ALANI

Bekin, “İstikrar Gücü ve Barış Kurulu”nun, sözde barış sağlamaktan çok, Gazze’deki durumu kontrol altına almayı hedefleyen sinsi bir plan olduğuna dikkat çekti. Bekin, bu tür müdahalelerin, bölgedeki mevcut siyasi durumu daha da karmaşık hale getireceğini, Filistin halkını daha fazla zor durumda bırakacağını ve uzun vadede daha büyük bir çatışmaya yol açacağını ifade etti.

İç Politikada ABD ve İsrail’in Çıkarlarıyla Özgünleşen İktidar Politikaları

Toplantıda ayrıca, Türkiye’deki iktidarın ABD ve İsrail ile işbirliği konusunda gösterdiği yaklaşım eleştirildi. Bekin, Türkiye’nin iç ekonomik sorunlarından kurtulabilmek adına, ulusal çıkarlarını göz ardı ederek ABD ve İsrail’in çıkarlarına hizmet eden politikalar benimsemesinin tehlikeli bir yol açtığını belirtti. Bu durumun, Hazar Denizi’nden Doğu Akdeniz’e kadar uzanan yeni bir bölgesel sömürü planını desteklemek anlamına geldiğini vurgulayan Bekin, “İktidar, ekonomik zorluklardan çıkış yolu olarak, İsrail’in güvenliğini ve varlığını önceleyen bu plana destek vermeyi seçiyor. Ancak bu, ilerleyen dönemde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir” dedi.

BMGK Kararı ve ABD’nin İsrail’e Destek Stratejisi

Bekin, BMGK’nin, İsrail’in Gazze, Lübnan ve İran’a yönelik saldırgan ve vahşi politikalarını haklı çıkarmaya yönelik bir girişim içerisinde olduğunu da belirtti. ABD’nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni adeta bir “paravan” gibi kullanarak, İsrail’in dünya çapındaki saldırgan politikalarını aklamaya çalıştığını söyledi. Bekin, bu tür adımların, İsrail’in işlediği suçları meşrulaştırmaktan başka bir amaca hizmet etmediğini ifade etti.

Sonuç: Gazze’deki Durum İçin Endişeler

Bekin, Gazze’de uygulamaya konulmaya çalışılan “İstikrar Gücü ve Barış Kurulu”nun, önceden belirlenmiş bir senaryonun sadece “çekim platformu” olarak kullanılacağına, gerçek bir barışın sağlanmasının mümkün olmadığına dikkat çekti. Son olarak, Türkiye’nin bu tür adımlara karşı daha güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayan Bekin, “İsrail’in Gazze’deki katliamlarına sessiz kalan bir politika, sadece bölgedeki felaketi derinleştirecektir” şeklinde konuştu.


Yeniden Refah Partisi’nin basın toplantısındaki bu açıklamalar, uluslararası siyasetteki dinamiklere dair endişeleri ve Türkiye’nin izlediği dış politika stratejilerine dair önemli uyarılar içeriyor. Bekin’in eleştirileri, sadece Gazze meselesiyle sınırlı kalmayıp, bölgesel ve küresel güç dengelerini yeniden şekillendiren önemli bir tartışmaya da ışık tutuyor.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ