Saat Dokuzu Beş Geçe…

  • 10 Kasım 2025
Saat Dokuzu Beş Geçe…

Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazarı Ahmet Koçak

Bir milletin kalbi, her yıl aynı saatte yeniden çarpıyor…

Yıl 1938… Kasım’ın onuncu günü…
Dolmabahçe Sarayı’nda sessiz bir sabah…
Bir odada, ulusu için atan bir kalp durdu.

REKLAM ALANI

Ancak o an yalnızca bir liderin hayatı değil; bir çağın vicdanı, bir milletin özgürlük umudu da sustu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sessizliğe büründüğü o dakika, aslında tarihin en gür seslerinden birine dönüştü.

Çünkü biz biliyoruz:
O kalp, yeniden doğdu.
Her çocuğun yüreğinde,
Her öğretmenin sözünde,
Her işçinin nasırlı elinde,
Her annenin duasında,
Her çiftçinin alın terinde…

Atatürk sadece bir isim değil, bu milletin her zerresine işlemiş bir ruhtur.
Cumhuriyet’in sesi, bağımsızlığın nefesi, çağdaşlaşmanın öncüsüdür.

Bugün saat dokuzu beş geçe sadece bir siren sesiyle değil, milyonların gözyaşıyla yankılanır.
Sirenle birlikte duran trafik değil; zamanın içindeki minnettarlığımızdır.

O’nun bize emanet ettiği vatanı, aklı ve bilimi esas alan bir anlayışla geleceğe taşıyacağımıza söz veriyoruz.
Ruhu şad olsun, izindeyiz!
#10Kasım #Atatürk

İşte o yazının tamamı…

Saat Dokuzu Beş Geçe…

Bir milletin kalbi aynı saatte yeniden atıyor.

Yıl 1938… Kasım’ın onuncu günü.
Dolmabahçe Sarayı’nın odalarından birinde, ulusu için atan bir kalp durdu.
O an, sadece bir insan değil; bir devrin vicdanı, bir milletin umudu sustu.
Ama biz biliyoruz ki, o kalp yeniden doğdu her çocuğun yüreğinde, her öğretmenin sözünde, her çiftçinin alın terinde.

Saat dokuzu beş geçe duran o an, aslında hiç bitmeyen bir andır bizim için. Çünkü Atatürk, ölümüyle biten bir öykü değil, ölümsüz bir yolculuktur. Her yıl bu vakitte sirenler çaldığında, biz yalnızca geçmişe bakmayız; geleceğe dair söz veririz yeniden.

O, yıkıntılar içinden doğan bir ulusun yeniden ayağa kalkışını yazdı.
Bir milletin “Ben de varım!” deyişini, bir cumhuriyetin doğuşunu mühürledi.
Ve şimdi, yıllar sonra bile, her 10 Kasım sabahı Türkiye aynı duyguyla susar:
Minnetle, özlemle, gururla…

Atatürk bize sadece bir vatan bırakmadı; düşünen, sorgulayan, çalışan bir millet olmanın onurunu bıraktı.
Bugün onun izinde yürüyen her gençte, her üretende, her vicdanlı insanın içinde o ruh hâlâ yaşıyor.

Bizim için 10 Kasım, bir ayrılığın değil, bir sözün günüdür:
“Emanetin emanetimizdir, Paşam…”

Ve bilsin ki herkes;
Açtığı yol olan bilim ve akıl yolunda yürürken
O’nun ışığıyla aydınlanmaya devam edeceğiz…
ahmet.kocak16@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ