İhsan Bilgili’den Atatürk’e Vefa ve Sert Mesajlar: “Kalbinde O’na Yer Veremeyen, Durduğu Yeri Gözden Geçirsin”

Geçmiş dönem MHP Bursa Büyükşehir Belediyesi Grup Sözcüsü İhsan Bilgili, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 87. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, hem minnet duygularını dile getirdi hem de dikkat çeken ifadelerle gündeme dair sert açıklamalarda bulundu.

Bilgili mesajında, Atatürk’ün Türk milletini dağılmaktan, devletini yok olmaktan kurtardığını vurgulayarak şu sözlere yer verdi:

“Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, minnet, saygı ve tazimle anıyorum. O’nun liderliğinde yürütülen kurtuluş mücadelesi, bu milletin kaderini yeniden yazmıştır. Silah arkadaşlarına ve istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarına Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.”

Sert Uyarılar ve Dikkat Çeken İfadeler

Bilgili, mesajının devamında Atatürk’e hakaret eden ya da mesafeli duran çevrelere yönelik de çarpıcı ifadeler kullandı:

“Kalbinde O’na yer veremeyenler kendilerini ve durdukları yeri kontrol etsinler. Amerikan, İngiliz, Siyonist İsrail, Rus, İran, Çin ve Vahhabi Suud istihbarat örgütlerinin güdümünde olan FETÖ ve benzeri Müslüman görünümlü devlet düşmanlarından bu sevgiyi ve saygıyı beklemiyoruz.”

Ayrıca Atatürk’e karşı yürütülen propaganda çalışmalarına da değinen Bilgili, şunları kaydetti:

“Atatürk’e açıktan ya da gizliden hakaret edenleri Cenab-ı Allah’a havale ediyoruz. Bu milletin ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e husumet duyan herkes, bilerek ya da bilmeyerek milli birliğe kast etmektedir.”

Mesaj, Atatürk’e bağlılık ve vefa duygularının yanında, güncel tehditlere karşı bir uyarı niteliği de taşıyor.

İşte o yazının tamamı…

BAŞBUĞ ATATÜRK

Ölümünün 87. yılında, liderliğini yaptığı ve silah arkadaşlarıyla birlikte kurtuluş mücadelesi sonucu milletimizi dağılmaktan, devletimizi yok olmaktan kurtaran ve Türk Milletinin kalbine gömülen Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, minnet, saygı ve tazimle anıyorum. O’na ve istiklal mücadelemizin eşsiz kahramanlarına Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Kalbinde O’na yer veremeyenler kendilerini ve durdukları yeri kontrol etsinler. Amerikan, İngiliz, Siyonist İsrail, Rus, İran, Çin ve Vahhabi Suud istihbarat örgütlerinin güdümünde olan fetö ve benzeri müslüman görünümlü devlet düşmanlarından bu sevgiyi ve saygıyı beklemiyoruz ama onların kara propagandalarına inanıp Atatürk’e açıktan veya gizliden hakaret edenleri ise Cenab-ı Allah’a havale ediyoruz.

Rahmetli Atatürk’ün, O’nu anlamak veya anlamamak hususunda ifrat ve tefride varan, aşırılığa kaçan dengesiz bir sevgiden veya yergiden mutlak kurtarılması gerekiyor. Bir taraf ilke ve prensiplerine güya sahip çıktığını ve çok sevdiğini söyleyerek bazı söylemlerde adeta ilahlaştırma cihetine giderken; diğer taraf ise din üzerinden bir kınama ve sevgisiz yergiyle neredeyse dinsizlikle suçlayacak kadar aşırıya gitmektedir.

İngiliz istihbarat örgütü ve CIA’nın kurdurduğu(mesela fetö) bir kısım cemaat ve tarikat yapıları, mason locaları, sol örgütler, pkk gibi terör örgütleri vb. yapılar her iki cepheden Atatürk’e saldırmaktadırlar.

Her iki düşünce sahiplerinin istismar alanı haline getirdiği bu söylemler bir toplumsal fay hattı yaratmaktadır. Bunlardan daha önemlisi de bana göre devlet veya siyasi erklerin toplumsal ayrılık yaratan bu mevzuda karşı propaganda, savunma ve doğru bilgiyi sunma şeklinde yeterince seslerini çıkarmamalarıdır.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin caddelere astığı “Atatürk Demek Sonsuzluk Demek” şeklindeki afişlerden yola çıkarak hemen bir karşıtlık üretilmektedir. Elbette sonsuzluk Allaha mahsustur. Bunda bir şüphe olabilir mi? Ancak burada kastedilen Atatürk’ün bedenen ölmediği değil, fikren ölmediğidir. Bu cümleden olarak Hz. Peygamber Efendimizi, dört halife ve islam büyüklerini de Mete Han’dan Osmangazi, Orhangazi, Fatih, Kanuni, Yıldırım ve Atatürk’e kadar bütün Türk Büyüklerini de fikirleriyle yaşatmıyor muyuz? Bu pankartı hazırlayanlarda ifade ettiğimiz gibi maalesef aşırılığa varan söz, beyan, tutum ve davranışlarda bulunmaktan, istismar etmekten bir türlü vazgeçmiyorlar.

Atam Türk’ten Atatürk’e bütün Türk büyüklerini iyi ve kötü yönleriyle birlikte onların da bir insan oldukları bilinciyle sever ve sayarız. Bir hatası veya yanlışından, yanlış bir sözünden dolayı doksan dokuz iyiliğini, kahramanlığını atmayız, onlara haksızlık yapmayız.

Atatürk’ü anlamak demek, yabancı başkentlerde destek ve meşruiyet aramak değil, tıpkı O’nun gibi tam bağımsızlık ilkesiyle Turan İdealine sahip olmak demektir.

Ceddimizin ruhları şad olsun.

İhsan BİLGİLİ