MİLLETVEKİLİMİZ SAYIN PROF. DR. YÜKSEL ÖZKAN, DİP DALGASI GİBİ ETKİLİYOR.

Buğday; “Sevgili vekilimizi yakından tanıyanlar kendisine neden “Dip Dalgası” dediğimi anlamışlardır.

Tanıdıkça sevdiğimiz, daha yakın tanıdıkça takdir ettiğimiz, herkesten farklı duyarlılıklarını gördükçe mutlu olduğumuz, çalışkanlığı ve örnek aile yapısını ve kıymetli eşini de tanıdıkça vazgeçemediğimiz örnek bir vekilimiz olduğu için bu tanımlamayı yaptım.

Dip Dalgası:

“Küreselleşme” denen” emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin saldırganlığı ve yaptıkları tahribat karşısında aydın ve yurtseverlerin onurlu ve dik tavrı ve mücadelesidir.

Ülkeleri işgal eden ve mazlum halkları kendi yarattıkları canavarların bombaları ile yok eden ve oluk oluk kan akıtanlarla, kendi saltanatları için onlarla birlik olan, Eş Başkan olanlara izin vermeyenlerdir Dip Dalgası olan aydınlar.

Ülkelerindeki tüm varlıkları talan eden ve ettiren, ihanet yuvalarına ve işgal ettikleri tüm kurumlara sahip çıkan, abartısız ama halkın yanında, gerçeklerden kopmadan ve bilimden uzaklaşmadan mücadele edenlere söylenecek tanımlamadır Dip Dalgası.

Sevgili Milletvekilimiz Yüksel Özkan’ı izleyin, takip edin, meclisteki konuşmalarını dinleyin ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz.

Sevgili Dostlar, kıymet bilmek lazım…

Dürüst, namuslu, vicdanlı, halkı için, ülkesi için ve mensubu olduğu partimizin başarısı için çalışanları kim olursa olsun takdir edip, destekleyip kıymetini bilmeliyiz.

Siyaset; namuslu ve gerçeklerden kopmadan, popülizme itibar etmeden ve halk dalkavukluğuna gerek duymadan yapanlar için çok zordur.

Bu nedenle peşin hükümlü olmadan, görevde olanlarla olmak isteyenlerin hepsini takip etmeli, çalışmalarını gözlemeli, tavır ve davranışlarına bakıp halka ne kadar yakın ve hak edenler olduğunu görüp değerlendirmeliyiz.

Sayın Yüksel Özkan her şeyden önce abartısız, ancak çok çalışkan ama göze sokmayan, çok iyiliksever, ancak bunları reklam etmeyen, çok bilgili ve herkesin beceremeyeceği konularda da başarılı görev yapan saygın bir insandır.

Yüksel Özkan’ın TBMM’de yaptığı son bütçe konuşmasından şahsen ben çok şey öğrendim.

Bilgi veren, hataları, yanlışları ve yapılan yolsuzlukları ustaca ve belgelerle sakin anlatımı ile AKP’lileri ve yancısı partinin vekillerinin itirazlarına fırsat vermeden anlatmış ve hadlerini bildirmiştir.

Özellikle yıllardır MHP’lilerin adeta tekeline aldıkları ve sadece istismar ettikleri Türk dünyasıyla ilgili yıllardır görev almış ve sürekli o ülkelere giderek temas ve dostluk kurmuş, yaralı olmuş bir insandır.

TBMM’de yaptığı konuşmasında da Tek Adam Şahsın Devletinin yamyamlarının oralara da nasıl talan mantığı ile yaklaştıklarıyla ilgili Sayıştay raporlarından verdiği örneklerle herkese ders vermiştir.

Yüksel Özkan, TBMM’de yaptığı konuşmada;

Bu bütçe bir faiz bütçedir.

Milletin alın terini sömüren, fakirin, fukaranın, işçinin, memurun, emeklinin, esnafın, sanayicinin geleceğini ipotek altına alan bir bütçedir.” diyerek Tek Adam Şahsın Devletinin ülkeye nasıl zarar verdiğini çok gerçekçi tanımlamalarla anlatmıştır.

Ülkenin içine düşürüldüğü iflası ve halkın çaresizliğini anlatırken zarar gören tüm kurumları ve grupları da tek tek saymıştır.

Sayın Vekilimiz Bursa’mıza yapılan haksızlıkları, ihmalleri ve yarım kalan hizmetlerinde hesabını sormayı bilmiştir.

Şimdi gelelim birde Yüksel Özkan’ın, insan ve dost yanına.

Çok duyarlıdır.

Çok hatırlıdır ve çok saygılıdır.

Kimseye göstermez ve asla reklam yapmaz ama çok yardımseverdir.

Eli cebinden çıkmaz ama bunu da çok kimse bilmez. Yani cebinde akrep olanlardan değildir.

Bu arada bu başarısında yalnız değildir.

Çok değerli, kıymetli, saygın ve olgun kadir kıymet bilen ve eşini kapris ve kıskançlıklarıyla tahakküm altına almadan destek olan bir eşitiyle evlidir.

Kendisi gibi Doktor olan eşini Güre’ye gelip konuğum oldukların da daha yakın tanıma fırsatım oldu.

Gürede yaşadığımız bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:

Ben Güre’deki bahçemizdeki Zeytin Ağaçlarını yazmış ve onlara verdiğim isimleri de belirterek daha önce paylaşmıştım.

Bana gelen konuklarla özellikle “Barış Ağacı ve Özgürlük Anıtının” altında mutlaka birer hatıra resmi çektiririz.

Sayın vekil, eşi ve İngiltere’den gelen oğullarıyla birlikte resimler çektirdik.

Ancak Gürel Hanım, ısrarla benimle Yüksel Özkan’ın her yerde mutlaka ayrı resim çektirmemizde ısrar etti.

Ben kendilerine gerek yok dememe karşın aşırı ısrar etti ve bana,

“Güler Hanım sizi tanıyor ve verdiğiniz mücadeleyi takip edip takdir ediyorum. Siz partideki herkesi yazıp değerlendiren bir insansınız. Siz Yüksel’le birlikte siyaset yapıyorsunuz.

Yüksel Özkan bizim ailemizin bireyidir ama bu görevde olduğu sürece sadece bize ait değildir.

Bu nedenle aile resmimizden daha çok sizinle yalnız ikinizin birlikte çekilecek resimleri ona daha saygınlık kazandırır” diyecek kadar aklı başında ve saygın bir kadındır.

Bu nedenle Yüksel Özkan tıpkı evimin küçük oğlu ve halka en güzel dokunan vekilimiz Erkan Aydın gibi çok şanslı bir vekilimizdir.

Sevgili okur siyasetin acımasızlığında sürekli eleştirinin insanları tüketeceğini ve kirli bir atmosferde emeklerin heba olacağını biliyorum.

Bu tür acımasızlıkları ve yakışıksız haksızlıkları yaşamış bir insan olarak ben yakın tanıdığım dostlarımı ve halkın hizmetinde olan arkadaşlarımızı vekillerimizi, belediye başkanlarımızı tanıdığım ölçüde yazıp paylaşıyorum.

Bu nedenle Dip dalgamız olan Sayın Yüksel Özkan’ı en azından tanımayan veya az tanıyanlara kendi çapımda anlatmak ve tanıtmak istedim.

Allah doğruluktan ayrılmayan, halkı için mücadele eden ve insan kıymeti bilen, emeğe saygılı Yüksel Özkan’ının da ayağına taş, gözüne yaş, yüreğine acı ve telaş düşürmesin.

Hep birlikte halkın iktidarına bir an önce kavuşmak dileği ile hak edenlerle yol alalım. Ve kıymet bilip destek olalım.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.”