Zirvede Haber

Onlar görülmeyen emeğin mağdurları; seyyar satıcılar

Onlar görülmeyen emeğin mağdurları; seyyar satıcılar

Pandeminin mağdurları deyince akla hep esnaf ve işletmeciler geldi. Ama kimsenin fark etmediği, yıllardır geçim sıkıntısıyla mücadele eden seyyar satıcıların işi pandemiyle birlikte daha da zora girdi. Pandemi sürecinin Türkiye’de sağlıklı bir şekilde yönetilmediğini geçen bir yıl içerisinde en net haliyle gördük. Bir yıl içerisinde patronlara verilen destek ne işçiye ne esnafa ne müzisyene ne de bu süreçte ekmeğini kaybeden yurttaşa verilmedi. 

Biz de BursaMuhalif olarak pandemide geçinemeyenlerin sesini duyurmak amacıyla bir yazı dizisi hazırladık. Bu yazı dizisinin ilk konusu seyyar satıcılar oldu. Çünkü bu süreçte seyyar satıcılar ne sesini duyurabildi ne de geçimini sağlayabildi. İktidar ise şehrin her noktasında gördüğümüz seyyar satıcıların geçim sıkıntısına pandemide göz ucuyla bile bakmaya zahmet etmedi.

2005 yılından beri seyyar arabayla pilav satarak geçimini sağlayamaya çalışan seyyar satıcı, yıllardır zabıtalardan kaçarak geçimlerini sağladıklarını ve pandemiyle birlikte bu zamanları bile aradıklarını ve satış yapamadıklarını söyledi.

Kaç senedir bu işi yapıyorsunuz ve satış yaparken hiç zorluk yaşadınız mı?

2005 yılından beri seyyar satıcılık yaparak geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Seyyar satıcılık yapmanın çok fazla zorluğu var. Belediye seyyar olduğumuz için bizi hiç rahat bırakmıyor. Gördüğü zaman tezgahlarımızı hemen alıyor. Sabahtan başlıyorlar, gece 12’ye kadar rahat bırakmıyorlar bizi. Zabıtalar çok fazla baskı kuruyor üzerimizde. Zabıtalar yattığı zaman biz satışa çıkıyoruz.

“Hırsız mı olayım”, “Bu laf demode oldu başka bir şey söyle“

Belediye size bir yer göstermedi mi hiç?

Belediye bize yer göstermiyor. Simit tezgahlarına yer verdiği gibi bize de yer verebilirdi. Bize dese ki şu şartlarda şu kadar metrekare vergiye tabi olup çalışacaksınız, ona da razıyız. Ama ne yer gösteriyor ne satış yapmamıza izin veriyor. Bazen gece 11-12’de operasyon yapıyorlar. İnsanlar zaten oturarak yemek yiyor geldiklerinde. Baskında arabayı mı yoksa oturakları mı kurtaracağız? Pilav yiyen zaten yedikten sonra parayı verip gidiyor. Paranın derdine mi düşeceğiz yoksa arabanın mı? Zabıtalar operasyon yaptığında bana diyor ki, “Seyyar satıcılık yapma, dükkan aç.” Nasıl açayım dükkanı? Ben çok mu meraklıyım yağmurda, çamurda çalışayım. Zabıta arabayı alınca diyorsun ki, “Hırsızlık mı yapayım?” Zabıtanın bana verdiği cevap, “Bu laf demode oldu. Onu herkes söylüyor, başka bir şey söyle.” diyor. Ne olacak bizim halimiz? 50 yaşına geldim, kim alsın beni çalıştırsın fabrikada?

Bana diyorlar ki, “Seyyar satıcılık yapma dükkan aç!” Nasıl açalım dükkanı. Ben yağmurda, çamurda, rüzgarda çalışmaya meraklı değilim ki!

Peki pandemi süreci işlerinizi nasıl etkiledi?

Salgının başından beri iş yapamıyorum. Bir ara normalleşme oldu. O sırada pilav satışı yapabildim, ama sonra kısıtlamalar geldi tekrar. Saat sabah 10’dan akşam 9’a kadar sokağa çıkmayı serbest bıraktı. O sırada da satış yapamıyoruz ki! Bizim işlerimiz gece oluyor. Ama gece de sokağa bırakmıyor. Sonra gitti yasakları 19.00’a çekti, o zaman hiç satış yapamadım.

Bu süreçte nasıl geçindiniz?

Ben çalışamadığım için eşim gündelik işlere gitmek zorunda kaldı. Şimdi 18 günlük tam kapanma geldiği için eşim de çalışamıyor.

Virüs sadece yasak saatlerinde bulaşmıyor

Temel ihtiyaçlarınızı karşılarken zorluk yaşıyor musunuz?

Zorluk tabiİ yaşıyoruz. Ekmek buluyorsun, zeytin bulamıyorsun. Kapanmayla bu işler olmuyor. Fabrikalar, AVM’ler açıktı. İnsanlar oralarda geziyordu, kıyafetlere dokunuyorlardı. En azından insanlar bizde yediklerinde tabaklarını çöpe atıyoruz. Pandemide lokantalar açık değil, alkol yasağı getirildi. Bunlarla mı önlem alıyorlar? İnsanlar zaten akşam saat 9’a kadar dışarda. Virüsler sadece yasak saatlerinde mi bulaşıyor?

Esnafa verdikleri yardım vergisine yetmiyor

Hükümetin size bu süreçte desteği oldu mu hiç?

Herkese yaptığı 1100 lira yardımı yaptı. 1100 lirayla kim geçinsin? Fatura ödeyemiyorsun, bir şey alamıyorsun. Paket servisi yapıp kendimi geçindiremiyorum seyyar olduğum için. Paket servisle büyük firmalar bile kendini döndüremiyor. En azından devlet dese ki, “Kardeşim ben sana yardım yapacağım, kendini döndür.” o da yok. Esnafa 500 lira yardım yapıyor. Esnafın dükkan kirası 3-5 bin lira, 500 lira ile nasıl kira ödesin? Esnafa verdikleri yardım vergisine bile yetmiyor.

Çocuklarınızın ihtiyaçlarını karşılayabiliyor musunuz?

Çocuğumun ihtiyaçlarını karşılayamadım. İlkbahar geldi, çocuk ayakkabı, elbise istiyor. Çocuk ister, nereden geldiğini bilmez ki! Para olmadığı için ona yok dediğinde çocuk üzülüyor. Gücüm olsa alayım ama alamıyorum. Çocuk şimdi uzaktan eğitimle derse giriyor. Tamam çocuklar uzaktan bağlanıyor da demiyorlar ki sizin internetiniz, tabletiniz var mı? Sadece uzaktan eğitim diyor.

Dönem karanlık, bizim umudumuz kalmadı artık

Hükümetten bekletinleriniz neler?

Devlet eğer sosyal devletim diyorsa, kısıtlamalar yapıyorsa halkın ihtiyaçlarını karşılayacak. İhtiyaçlarımızı karşılasın desin ki, “Çıkmayın pandemi bitene kadar.” Ama o da yok. Kıştan beri patates, soğan vereceğini söyledi. Yazın ortasında patates, soğan mı kalır? Kışın verseydi şimdi vereceğine. Hadi patates soğanı veriyor da bu patates, soğan nasıl pişecek diye düşünmüyor. Bu yaşanan süreçte zengin daha da zenginleşti. Bizim gibi insanlar geçinemedi. Devlet gerçeklerle yüzleşsin, vatandaşına destek versin. Övünmeyi ve takdir edilmeyi millete bıraksın. Dönem karanlık, bizim umudumuz kalmadı artık.

BursaMuhalif.com/Sibel Kahraman-İhsan Çelepkolu

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ