İşçiler 47 liraya mahkum ediliyor

Salgının başından beri salgından en çok etkilenen kesim işçiler oldu. İşten çıkarmalar yasak olmasına rağmen, patronlar KOD29 adı altında işçi kıyımına devam ediyor. Bir yandan işçiler işten çıkarılırken diğer yandan da kısa çalışma ödeneği adı altında açlığa mahkum ediliyor. 

İktidar işten çıkarmaları yasakladık propagandası yaparken diğer yandan işçilerin kısa çalışma ödeneğinden yararlanmasını da zorlaştıran adımlara imza attı. Kısa çalışma ödeneğinden bir işçinin yararlanması için kısa çalışmanın başladığı tarih itibarıyla son 60 gün hizmet akdine tabi olması ve son 3 yılda en az 450 gün süreyle prim ödeme şartlarını taşıması gerekmektedir.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, katıldığı bir televizyon programında pandeminin birinci yılında işçilerin yaşadığı sorunları anlattı.

Kısa çalışma işçiler için güvencedir

Kısa çalışma uygulaması pandemiyle gündeme geldiğini ve bütün işçilerin yararlanması gerektiğini söyleyen Çerkezoğlu, “İşçiler için kısa çalışma ödeneği sosyal güvence ve destektir. DİSK olarak işten çıkarma yasağını pandeminin ilk gününden itibaren her yerde söyledik, savunduk bunun olması için mücadele verdik. Fakat işten çıkarma yasağı getirildi, sınırlı olarak ama onunla beraber işverenlere, işçilere tek taraflı olarak ücretsiz izne gönderme hakkı verildi. Ücretsiz izne gönderilen işçilere de günde 39 lira, ayda 1168 liraydı geçen yıl şimdi 47 oldu, 8 lira zamlandı.” dedi.

İşsizlik sigortası fonundan verilen destekle işçiler 1000 lira civarında bir ücretle yaşamaya mahkum edildiğini dile getiren Çerkezoğlu, yaklaşık 3,5 milyon işçinin kısa çalışmadan yararlandığını, toplamda 6,5 milyona yakın işçinin gelirini kaybettiğini söyledi.

Sosyal devlet anlayışını arttırmak gerekir

Pandeminin ekonomik ve toplumsal yıkımları ciddi bir biçimde devam ettiğini vurgulayan Çerkezoğlu, “Sosyal devlet anlayışını artırmak gerekirken işçilere ait olan bir paradan yani işsizlik sigortası fonundan verilen bu destekler bile kesilmesi gündemde. Sürekli Cumhurbaşkanı her konuşmasında işçilere, 50 milyar lira para verdik diyor. Ama 50 milyar lira çok küçük bir para aslında. Bunun bir lirası bile bütçeden ayrılmış değil. Toplamda 8,5 milyon aileye bir yıl boyunca 1 kereye mahsus 1000 lira verildi. Bunun 6,2 milyarı sosyal yardımlaşma fonundan 2 milyar lirası da “Biz Bize Yeteriz” iban yardım kampanyasından verildi. Gerisi de işsizlik sigortası fonundan karşılandı.” ifadelerini kullandı.

İşsizlik fonu adil bir şekilde dağıtılsaydı, işçiler bu süreçte mağdur edilmezdi

Pandemiyle birlikte en çok mağdur olan kesim işçiler olduğunu söyleyen TÜMTİS Bursa Şube Başkanı Özdemir Aslan, “İşçiler hem pandemi koşullarında çalışmak zorunda kaldı hem de ücretsiz izin dayatmasıyla açlığa mahkum edildi. Kısa çalışmadan bir işçinin yararlanması için en az 400 gün ve 60 gün sigorta primi şartı isteniyor. Eğer bu şartlara işçi uyuyorsa pandeminin başında 1000 küsür lira veriliyordu. Yeni yılla birlikte bu kısa çalışma ödeneğine zam yapılarak 1400 küsür liraya çıkarıldı. Yani işçiye açlığı reva gördüler.” dedi.

Bu parayla insanların geçinmesinin mümkün olmadığını ifade eden Aslan, Birçok insanında bu paradan yararlanamadığını söyledi.

Ücretsiz izne çıkarılan işçilerin tekrar işlerine döndüklerinde işlerinin olmayacağını belirten Aslan, “Bu insanlar ortada kalacak. İşsizlik fonundaki para adil ve eşit bir şekilde işçilere dağıtılsaydı kimse mağdur olmazdı ve insanlar insanca bir yaşam sürdürürdü. Bu süreçte birçok insan intihar etti. Milyonlarca emekçi mağdur edildi.” açıklamalarında bulundu.

BursaMuhalif.com/Sibel Kahraman