Zirvede Haber

Hayvan Hakları Yasası Tatmin Etmedi!

Hayvan Hakları Yasası Tatmin Etmedi!

Geçtiğimiz günlerde Zehra Değirmenci’nin sunduğu “Palto” programının konuğu olan Bursa Veteriner Hekimleri Odası Genel Sekreteri Melike Baysal, yeni Hayvan Hakları Yasası’na dair değerlendirmelerde bulundu. Baysal, yasaya dair veteriner hekimlerinin yorumlarını paylaştı.

Şubat ayının ilk günlerinde AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in duyurusunu yaptığı Hayvan Hakları Yasası, birçok çevrenin konuyu tartışmasına neden oldu. Özellikle hayvan hakları savunucuları ve konunun muhatabı olan veteriner hekimler yeni yasaya dair detaylı bilgilerin paylaşılmamasını ve paylaşılan bilgilerin de kendilerini tatmin etmediğini belirtmişti. Üstelik 2 haftaya meclisi sunulacağı söylenen yasanın hala daha meclise gelmemiş olmaması da yine tepki çeken noktalardan birisiydi.

Konuya dair BursaMuhalif’te yayınlanan Palto programına konuk olan Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal da konuya dair veteriner hekimler tarafından değerlendirmelerde bulundu.

Hayvanseverler sürekli mücadele etmemeli

Hayvanseverler, uzun yıllardır var olan kanunların hayvanları korumamasına tepki gösteriyor. Hayvan Hakları Yasası’nın Meclis’e gelmesi için mücadele eden hayvanseverlere dikkat çeken Baysal, “Neden bu konuya dair sadece hayvanseverler mücadele etmek zorunda kalıyor? Hayvan hakları sadece onları değil bütün insanlığı ilgilendiren önemli bir mesele.” diyerek konuya dikkat çekti. Son günlerde yasanın tekrar gündeme gelmesi ve müjdesinin verilmesi ise birçok kişi tarafından geç kalınmış bir karar olarak görülüyor. Yasanın bu kadar geciktirilmesinin sebeplerine dair yorum yapan Baysal, yasa yapıcıların konunun ciddiyetinin tam olarak farkında olmadığını düşündüğünü belirtti. Baysal’a göre yasanın bu kadar gecikmesinde bir diğer sebep ise, ilgili tarafların hem hayvanlara yönelik şiddet konusunda verilecek cezalarda ortaklaşamaması hem de belediyelere ayrılacak bütçe konusundaki anlaşmazlıktı.

Veteriner hekimlerin fikri alınmalıydı

Yasanın Meclis’e sunulacak olması, birçok insan tarafından heyecanla ve sevinçle karşılandı. Ancak zaman geçtikçe yeni yasaya dair ortaya çıkan bazı detaylar, haberi sevinçle karşılayanların sevincini kursağında bıraktı. Bunun en önemli sebebi ise, yasa hazırlanırken veteriner hekimlerin fikrinin alınmamış olmasıydı. Konunun asıl muhatabı oldukları halde fikirlerinin alınmamasına tepki gösteren Baysal, “Veteriner hekimler olarak ne konuya dair fikrimiz alındı ne de içeriği tam olarak biliyoruz. Oysa bilimsel yöntemlere başvurulmadan bu sorunun çözülmesi tam olarak mümkün değil. Halihazırda yapılmış yüzlerce çalışma var. Amerika’yı yeniden keşfetmek yerine konunun uzmanlarının fikrinin alınması çok daha sağlıklı olacaktı.” sözleriyle duruma tepki gösterdi.

5199 tam olarak uygulanmadı

2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, bugüne kadar hayvan haklarına yönelik başvurulan yasaydı. Yasanın çıkmasıyla beraber veteriner hekimler kendi üzerlerine düşen uygulamaları yerine getirirken, belediyeler kendi görevlerinde aynı kararlılığı göstermedi. Oysa bu konunun çözümünde en önemli unsur da yine belediyelerdi. Dolayısıyla var olan kanun çerçevesinde dahi belediyeler tam olarak üzerlerine düşen görevleri yerine getiremiyorken hem hayvanseverlerin hem de veteriner hekimlerin sorunun çözümü konusunda faydalı buldukları çözümlerin ne kadar karşılanacağı merak konusu. Ancak yine de beklentiler var olan kanundan çok daha fazlasını talep etme yönünde. Belediyelerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmemesini eleştiren Baysal, “Çok az sayıda belediyenin hayvan sağlığı ve refahı için rehabilitasyon merkezleri ya da kısırlaştırma çalışması yokken hepsinde hayvan toplama aracının bulunması, belediyelerin konuya bakışına dair somut bir örnek. Belediyelerin çözüm olarak hayvanları yerleşim dışı alanlara götürüp atması insani bir durum değil.” diyerek sözlerine devam etti, “Belediyeler konuyu bu şekilde çözmeye devam ettikçe, iş yükü yine hayvanseverlerin üzerine düşecek.” dedi.

Sayı belirlemek özel hayata müdahaledir

Yasada yer alacak bütün maddeler ortaya çıkmamakla beraber, duyurusu yapılan konuların hayvanseverler tarafından tepkiyle karşılanması oldukça normal bir durum. Buna göre en çok karşı çıkılan uygulama, bir evde en fazla 3 tane köpeğin yer almasıydı. Konuya veteriner hekimler açısından yaklaşan Baysal, “Aynı ortamda fazla sayıda hayvan barındırmak bazen onların sağlıklarını da tehlikeye atıyor ve istifçiliğe dönüşebiliyor. Ama istifçilik dışında bilinçli bir şekilde evlerinde fazla sayıda hayvan barındıran insanlara belirli sayıda hayvan besleyebilirsin demek, onların özel yaşamına müdahaledir. İstifçiliğin önüne farklı yollarla da geçilebilir. Bu yüzden yasalar yapılırken bilimin ve duygunun esas alınması gerekir.” sözleriyle konuya açıklık getirdi. Baysal sözlerine, “Hiçbir hayvansever, sokakta gördüğü yaralı hayvana yasalar izin vermiyor diye sırtını dönmek zorunda bırakılmamalı. Bu yasalar yüzünden insanlar vicdanlarıyla hesaplaşmak zorunda kalmamalı.” diyerek devam etti.

Eski yasa çelişkili

2004 yılından beri uygulanan 5199 sayılı yasanın nesli tükenmekte olan hayvanların avlanmasına yönelik yasaklar koyduğunu ifade eden Baysal, bir yandan da avcılığı meşru kılan uygulamaların olduğuna dikkat çekti. Bunun en belirgin örneği ise Bursa’da kızıl geyiklerin avlanabilmesini meşrulaştıran karardı. Yapılan savunmaya göre yaşlanan vahşi hayvanlar avlanıyordu. Bu konuyu gündemine alan Baysal, “Eğer hayvan refahını önceleyen bir yasa hazırlansaydı, bu hayvanların nasıl ölmesi gerektiği de belirlenmiş olacaktı. Bu hayvanlar yaşamlarını kendi doğalarında sürdürdüğü gibi ölümleri de yine doğal ortamlarında olmalıdır.” şeklinde konuştu.

Caydırıcı cezalar istiyoruz

İçerisinde hayvana yönelik şiddet konularında caydırıcı hapis cezaları olan yeni yasanın uygulanabilirliğini inandırıcı bulmayan Baysal, “Hayvanları mal kapsamında görmek benim insan olarak kendime yakıştıramadığım bir şey. Bir hayvanı masayla eşdeğer tutmak insanca değil. Onların hisleri var; seviyorlar, üzülüyorlar, nihayetinde canlılar. Dolayısıyla hayvanların yeni yasada ‘mal’ statüsünden çıkarılması oldukça önemli.” dedi. Baysal sözlerine şöyle devam etti:

“Bizler, kurulan Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporların öncelenmesini istiyoruz.  Gerçekten konuyu bilen, yetkin, eğitim almış insanlardan yararlanılmasını istiyoruz. Bu konunun sadece yapılacak işler ve cezalarla değil eğitimle de desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu da hayvan sevgisi değil yaşam hakkına saygı olarak değerlendirilmeli. Bu şekilde değerlendirilmediği sürece biz her yıl bu konuyu konuşmak zorunda kalırız.”

BursaMuhalif.com/Zehra Değirmenci

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ