Bozbey; ‘2008’de bizim yapmamıza izin verilmedi’

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, su tasarrufu amacıyla binalarda yağmur suyu toplama sistemini zorunlu hale getirdi. Karar kamuoyundan olumlu tepkiler aldı. Ancak projede ne kadar geç kalınmış olduğu da Nilüfer eski Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in açıklamalarıyla ortaya çıktı. Bozbey, söz konusu projeyi Nilüfer Belediye Başkanı olduğu dönemde hazırladıklarını, ancak dönemin Büyükşehir Belediye Meclisinde reddedildiğini açıkladı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, su tasarrufu amacıyla binalarda yağmur suyu toplama sisteminin zorunlu hale getirildiğini açıkladı.

Resmi Gazete’de yayınlanan karar uyarınca 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulama veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla “yağmur suyu toplama sistemi” yapılması zorunlu olacağı duyuruldu. Alınan karar su tasarrufu açısından önemli bir hamle olarak görülse de aslında 12-13 yıl önce Bursa’da dönemin Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından gündeme getirildiği, ancak reddedildiği ortaya çıktı.

‘GEÇ DE OLSA SEVİNDİRİCİ’

EnBursa.com’a konuyla ilgili özel açıklamalarda bulunan CHP Büyükşehir Adayı ve Nilüfer eski Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bakanlık tarafından alınan kararın geç olsa da memnuniyet verici olduğunu kaydetti.

Nilüfer Belediyesi olarak yıllarca bilimsel verilere dayanarak iklim değişikliğinin hasarlarını azaltmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını dile getiren Mustafa Bozbey, “Oradan edindiğimiz bilgiler gelecekte iklimsel değişikliklerin olabileceğini, suyla ilgili sorunlar yaşanabileceğini, hatta kuraklığın olabileceğini öngörüyordu. 2008-2009 yılları arasında İstanbul’da Kalite Kongresi’nde yurt dışından gelen bir bilim insanı iklim değişikliği ile ilgili bir konferans verdi. Konferansta paylaştığı Türkiye haritasında ortası tamamen çölleşen, Bursa’ya kadar sadece Akdeniz kıyıları, Marmara ve Karadeniz kıyıları yeşil alan olarak görünüyordu. Önümüzdeki süreçte bu kirlilik devam ederse buraya kadar çölleşmenin olabileceğini bizlerle paylaştı” sözleriyle yaptıkları çalışmaları hatırlattı.

‘AK PARTİLİ ÜYELER REDDETTİ’

Bilimin iklim değişikiliği konusunda önleyici çalışmalar yaptığını, devletlerin de bu krizlere hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizen Bozbey, “30-40 yıl içerisinde Türkiye bu duruma gelecekse eğer alınacak tedbirler ile bu sorun en fazla 80 yıl sonrasına ötelenir. Bu yüzden şehirlerin, yöneticilerin önlem alması, hazırlanması gerekiyor. Yani kent yöneticileri vizyoner olup bilimin ışığında geleceği görmeli” dedi.

Mustafa Bozbey, Bakan Kurum’un açıkladığı yağmur suyu projesini daha önce kendilerinin gündeme getirdiğini belirterek, “Nilüfer Belediyesi’nde daha önce bu projeyi biz geliştirdik. Tabii bunun yanı sıra enerji ile ilgili de uygulamalarımız vardı. Aldığımız karar ile 50 daire ve üzeri olan siteler için bu uygulamayı başlatmayı düşündük. Bu suları depolayalım, bahçelerde kullanalım dedik. Aynı zamanda yağmur suyunu depolama alanını yapım sürecinde ruhsat sahiplerine harçlar konusunda da yardımcı olmayı hedefledik. Ancak hem Nilüfer Belediyesi’nde hem de Büyükşehir Meclisi’nde AK Partili üyeler tarafından önerimiz reddedildi. Bizim aldığımız meclis kararında 3 daire ve üzeri yapıların ortak alanlarında güneş enerjisi ile aydınlatma için de bir madde vardı” ifadelerini kullandı.

‘KUYU SUYU KULLANILMAYACAKTI!’

Ayrıca, Nilüfer Belediyesi olarak lavabolarda kullanılan suyun bir yerde depolanmasını ve onun geri dönüşümünün sağlanmasını hedeflediklerini aktaran Bozbey, “Bu o kadar önemli bir projeydi ki eğer hayata geçirebilseydik, Büyükşehir’deki meclis üyeleri de bize destek olsaydı ve biz bunu tüm kente yayabilseydik Bursalılar bugün suyu daha ucuza kullanıyor olacaktı. Belki de geçtiğimiz haftalardaki gibi kuyu suyu değil de barajlardaki suyu kullanıyor olacaktı. Bu sayede Bursa’daki susuzluk problemi yaşanmayacaktı” değerlendirmesinde bulundu.

Bozbey, bakanlık tarafından alınan karardan dolayı buruk bir mutluluk yaşadığını söyleyerek. “Biz 2008 yılında bunları gündeme getirdiğimizde reddettiler ama şu an kendileri uygulamaya başladılar. Kent yöneticilerinin, ülke yöneticilerinin ülkenin önemli yerlerinde olan yöneticilerin 20 seneyi değil 40-50 sene sonrasını görmek gibi bir vizyona sahip olması gerek. Onun için ise bilime inanması lazım. Bilimsel verileri yorumlayarak ona göre proje hazırlaması lazım. Bunları yapan yöneticiler mutllu, huzurlu ve güvenli bir kentte yaşamasını sağlarlar ve aynı zamanda ülkesine katkı sağlayan insanlar olurlar. Bu uygulamaların 13 sene sonra ‘bir kısmının’ gündeme gelmesine seviniyorum ancak 13 sene geriden gelmesine üzülüyorum. Su çok kıymetli hale geldi, iklim değişikliklerini birlikte yaşıyoruz.” diye konuştu.