Asgari Ücreti Sefalete Mahkum Ettiniz!

BATİS-BAMİS İşçi Sendikaları Güvence Hareketi asgari ücret ile yaptığı açıklamada; “Açlık ile Yoksulluk Sınırı arasında sıkıştırılmış kırıntı sefalet ücreti, üreterek değer yaratan işçilerin emeğinin-alınterinin karşılığı değildir.

Bütçe’den maaş ve pay alanlar, 2021 yılında dolaylı ve dolaysız vergilerle, bütçeyi oluşturacak olan işçileri dikkate almayıp sefalet ücretine mahkum ettiler.

Avrupa da 500 ile 2000 Avro arası olan asgari geçim ücreti, ülkemizde AGİ dahil açlık sınırının altında 2324 lira yani 260 Avro olan sefalet ücretini 2825 liraya yani 315 Avro’ya çıkarmışlar, buna rağmen Avrupa ülkelerinden daha iyiyiz diye övünüyorlar.

Ayrıca açlık sınırının altındaki sefalet ücretine zam gelmeden, A-Z’ye zenginin yoksullara sattığı tüm ürünlere zam yaparak, sefalet ücretine yapılan zamdan daha fazlasını geri alarak, yoksulun ekmeğini küçülterek, yoksulun yaşamını zorlaştırdılar.

Asıl nedeni ekonomik kriz olan 2020 Mart ayından buyana covid-19 salgını gerekçesiyle kısmi çalışma, ücretsiz izin veya işsizlik sigortası ücreti olan 1168 liraya ya geçinmeyip borç batağına boğulan, kısmi çalışma,  ücretsiz veya işsizlik ücretinden yararlanmak zorunda bırakılan işçiler, 2021’de de 1412,50 liraya mahkum edildiler.

Asgari Geçim Ücreti Komisyonuna giren taraflara, Bütçe’den aldığınız aylık veya paylardan, kendiniz için yarattığınız burjuva cennetinizde aylık ne kadar harcıyorsunuz, bordrolarınızı önünüze koyup varsa vicdanınızın sesiyle hareket ederek, insan onuruna yaraşır, en az yoksulluk sınırı seviyesinde Asgari Geçim Ücreti talep etmiştik.

Ne yazık ki bütçe’den aldıkları paralarla kendilerine burjuva cenneti kuranlar. Bütçeyi oluşturan işçilere siz cehennemde yaşayın dercesine, sefalet ücretine mahkum ettiler. Anlaşılan şudur ki hak vicdanla alınmıyor. Hak örgütlü mücadeleyle alınıyor. Örgütlü gücünle yumruğunu vurup hakkını alacaksın.

Bütçe ve Asgari Sefalet ücretine göre değerlendirdiğimizde, İşçiler ve tüm yoksullar açısından, 2021 yılı 2020’den daha zor ve sıkıntılı bir yıl olacağı görülmüştür.

İşçileri ekonomik güvencesizliğe sürükleyen, güvenini yitirmiş siyasetçilerin işçiler ve tüm yoksullar için yararlı bir şey yapmayacağı bir kez daha görülmüştür.

Çözüm işçilerin ve tüm yoksulların birlikte, sınıf ekseninde örgütlenerek siyasi ve ekonomik güvencelerini kendilerinin yaratmasından geçecektir.

Güçlü bir örgütlenme, insan olarak geldiğimiz bu dünyada insan gibi yaşayıp, insan olarak gitmemizi sağlayacak olan, yaşamın olduğu her yerde aklımızı kullanıp emeğimize, onurumuza ve sağlığımıza sahip çıkan işçiler olabiliriz..!

>Güvence dayanışmada,

>Güvence birliğimizde,

>Güvence örgütlenmede,

>İş Ekmek Güvence Yoksa Direniş Var..!”