Zirvede Haber

Öğretmenler Günü’nü buruk geçiyoruz

Öğretmenler Günü’nü buruk geçiyoruz

Bursa’da yakalandığı koronavirüsü tedavi sürecinin ardından atlatan okul müdürü Semih Evren (50), bu yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün buruk kutlandığını ifade etti. Süreç boyunca en çok okulunu özlediğini söyleyen Evren, “Bu hastalığın din, dil, ırk ayrımı yok. Hastalık kimseyi tanımıyor. Çember daralıyor. Nefes almak çok önemli” dedi.

24 Kasım Öğretmenler Günü, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi nedeniyle buruk kutlanıyor. Pandemi sürecinde pek çok eğitimci ise öğrencilerinden uzak kaldı. İnegöl’de yakalandığı koronavirüsü başarılı geçen tedavi süreci sonunda atlatan İstaş Kentaş Ortaokulu Müdürü Semih Evren ise yeniden görevine döndü. Okulunu ve öğrencilerini çok özlediğini belirten Evren, bu süreci en kısa sürede atlatmak için ise kurallara uyulmasını istedi.

’24 KASIM’I BURUK KUTLAYACAĞIZ’

15 gün önce eşi ve çocuklarıyla birlikte koronavirüse yakalanmasının ardından tedavi sürecini evinde geçiren Evren, “Öğretmenin toplumdaki yerini, önemini belirtmek, saygınlığını artırmak, emekli olan büyüklerimizin saygıyla anıldığı, mesleğini icra ederken çeşitli nedenlerle şehit olan öğretmenlerimizin rahmetle saygıyla anıldığı büyük önder Atatürk’ün 24 Kasım 1928 Milli Mektepler Başöğretmenliği’ni kabul ettiği gün olan 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kabul edildi. Bu özel gün çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ama maalesef bu sene dünyanın yaşamış olduğu salgın hastalıktan öğretmenler gününü buruk, biraz kırgın, biraz mahcup, biraz da hasta olarak kutlayacağız. Etkinliklerimizi maalesef öğrencilerimizden uzakta bilgisayarlarımızın, televizyonlarımızın, cep telefonlarımızın başında geçireceğiz. Bizler de öğretmen olarak, yaşama kaynağını, sevgisini öğrencilerden alan insanlarız. Öğrencinin olmadığı ortamda maalesef öğretmenliğimizin kıymeti, tadı olmuyor. Bugün maalesef bu burukluğu derinden içimizde hissedeceğiz. Keşke dünyada bu salgın olmasa, bu hastalık son bulsa, biz de öğrencilerimiz ve öğretmenlerimize kavuşsak” dedi.

‘NEFES ALMAK ÇOK ÖNEMLİ’

Kendisinin de bu hastalığı yaşayanlardan birisi olduğunu belirten Evren, “Kısa bir süre önce ben de hastalığa yakalandım. Evimde geçirmiş olduğum tedavi süreci sonunda, mesleğimin başına geri döndüm. Evde kaldığımız 14 gün boyunca hastalığın getirmiş olduğu zorlukları yaşadım. Birtakım sıkıntıları maalesef yaşadık. Evinizin dışına çıkamıyorsunuz, hayattan kopmuş vaziyettesiniz. Etrafınızdaki insanlar, hastalığın vermiş olduğu korkudan dolayı kapınızı bile çalmıyorlar. Telefon ederken bile belki çekiniyorlar. İhtiyaçlarımızı giderme adına, dostlarımız, yakınlarımız gereken desteği verdiler. Zor bir dönemdi, devletimiz sağ olsun filyasyon ekipleriyle doktorlarımız, aile hekimlerimiz sürekli bizimle irtibat halindeydi. Telefon edip, kapımıza gelerek, hastalığın seyriyle ilgili bizden bilgi aldılar, her türlü ilgi ve alakayı gösterdiler. Bu anlamda devletimize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘ZOR ZAMANLAR GEÇİRDİM’

Hastalığın kimseyi tanımadığını belirten Evren, “Ben testimi yaptırdığım gün İnegöl Devlet Hastanesi Pandemi Polikliniği’nde gördüğüm doktor hanımın, ertesi gün kapıma filyasyon ekibiyle geldiğini gördüm. Onların da Allah yar ve yardımcısı olsun. Bu hastalığın üstesinden gelmek hepimizin elinde. Sağlık Bakanımızın sıklıkla tekrar ettiği, maske, mesafe ve hijyen konusuna eğilmemiz gerekiyor. Bu hastalığın din, dil, ırk ayrımı yok. Hastalık kimseyi tanımıyor. Çember daralıyor. Daha önceden sadece tanımadığımız insanların hastalığa yakalandığını duyarken, şimdi ise yakınlarımızın yakalandığını görüyoruz. Bu anlamda lütfen herkes söylenen kurallara uysun. Nefes almak çok önemli. Bu hastalığı atlatan biri olmama rağmen, zor zamanlar geçirdim” ifadelerini kullandı.

‘OKULUMU ÖZLEDİM’

Karantina altında birçok şeye özlem duyulduğunun altını çizen Evren, “Sokağa çıkmak istiyorsunuz çıkamıyorsunuz. Market 50 metre karşınızda, çocuğunuz sizden bir şey istiyor gidip alamıyorsunuz. O an için alacak birini bulamıyorsunuz. Bizler eğitimciyiz, 14 gün evdeydik. Öğrencilerimizi, okulumuzu çok özledik. Öğrencinin sevgisiyle bu işi yapan insanlarız. Karantinada bilgisayarımın başında evde işlerimi hallettim. Devlette süreklilik esastır dedik, çalışmamızı sürdürdük ama okulumuza gelememek, masamızın başında oturamamak, öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi görememek maalesef bizde bir şeylerin eksilmesine sebep oluyor. İnşallah tez zamanda dünya olarak bu hastalıktan kurtuluruz. Bu hastalığa yakalananlara tez zamanda şifa diliyorum, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum” açıklamalarında bulundu.

Bursa’da şehit öğretmen mezarı başında anıldı

1993 yılında Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde kaçırılarak şehit edilen Bursalı öğretmen Ethem Yaşar; 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle kabri başında anıldı. Bir öğrenci velisinin organizasyonuyla bir öğrenci şehit öğretmenin kabrine çiçek bıraktı.

Online olarak yapılan anma törenine çok sayıda öğrenci ve velisi katılırken dualar edildi.

1993 yılında bölücü terör örgütü PKK tarafından, Diyarbakır’ın Hazro ilçesinde kaçırılarak şehit edilen Ethem Yaşar, medfun bulunduğu Gemlik’in Engürücük Köyü’ndeki kabri başında anıldı. Duyarlı az sayıda vatandaş tarafından gerçekleştirilen ziyarette, şehit öğretmenin kabrine Gemlikli öğrenciler adına Mehmet Akif Ersoy İlkokulu 3-B sınıfı öğrencisi Yusuf Agah Demirok tarafından bir buket çiçek ve Türk Bayrağı bırakıldı.

Öğrenci velisi Ömer Faruk Demirok’un gerçekleştirdiği anma törenine, online olarak çok sayıda öğrenci ve öğrenci velisi de iştirak etti. Anma programı, okunan Kuran-ı Kerim tilaveti ve edilen duaların ardından son buldu. Küresel pandemi nedeniyle eğitim faaliyetlerinin uzaktan gerçekleştirilebildiği bu dönemde, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerinde uzak kalan öğrenciler, şehit öğretmen Ethem Yaşar nezdinde 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde tüm öğretmenlerinin yanında olma fırsatını yakalamış oldular.

Şehit öğretmen Ethem Yaşar kimdir?

Şehit öğretmen Ethem Yaşar, 5 Şubat 1959 yılında Gemlik’in Engürücük Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokulu ilçe merkezinde ve lise eğitimini ise Gemlik Lisesi’nde tamamladı. Üniversite sınavlarında başarılı olarak Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü kazandı. 1982 yılında üniversite eğitimini tamamladıktan sonra öğretmenliğe başlamadan askerlik kararı alarak aynı yıl yedek subay olarak vatani görevini yapmak üzere Erzurum’a gitti. Askerlikten sonra 1993 yılının eylül ayına kadar 11 yıl boyunca öğretmenliğe müracaat etmedi. Ancak biricik çocuğu olan kızının amansız hastalığının ilerlemesi ve çektiği maddi sıkıntılar neticesinde öğretmenliğe müracaat etti. Kısa süre sonda tayini Diyarbakır ilinin Hazro ilçesi Dadaşlar Köyü İlköğretim Okulu’na sosyal bilgiler öğretmeni olarak çıktı. Ethem Yaşar büyük bir şevk ve heyecanla görevine 30 Eylül 1993 günü başladı. 22 Ekim 1993 Cuma günü görev yaptığı okulun lojmanından bölücü hain terör örgütü PKK militanı teröristlerce kaçırıldı. Yaşar, Diyarbakır’ın Lice ilçesinin kırsal alanına götürülerek, daha 22 günlük öğretmen iken 34 yaşında şehit edildi. Kızı hastanede tedavi altında iken şehit edilen Ethem Yaşar’ın şehadetinden kısa süre sonra vefat eden kızı Hatice Yaşar ise vasiyeti üzerine babasının yanına defnedildi. Şehit öğretmen Ethem Yaşar’ın adı, 1993 yılında Gemlik’teki bir ilköğretim okuluna verildi. Şehit öğretmenin adı ayrıca,18 Mart 2017 yılında Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde doğup büyüdüğü köyün meydanına verildi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ