Zirvede Haber

Covid-19 Beynimizi de Etkiliyor

Covid-19 Beynimizi de Etkiliyor

Avrupa’dan Sevinç Bayram; Koronavirüs hastalığı (Covid-19) şimdiye kadar çoğunlukla solunum sistemiyle ilgili şikayetlerle gündeme geldi. Hastalık insanların büyük çoğunluğunda ateş ve öksürük ile başlıyor. Hastaların bir kısmında solunum yetmezliğine kadar gidebilen ağır zatürre tablosuna neden oluyor. Bununla birlikte giderek artan sayıda kanıt, Covid-19’un beyin ve sinir sistemine de zarar verdiğini gösteriyor.

Beyne ve sinir sistemine nasıl ulaşıyor?
 
Henüz elimizde kesin kanıtlar olmasa da, Covid-19 sinir sistemine iki yoldan giriş yapıyor olabilir. Bunlardan ilki, virüsün vücuda girdikten sonra hızla kendini çoğaltarak kana, oradan da beyin-omurilik sıvısı ile beyne ve sinirlere ulaşıyor olması. İkinci muhtemel yol ise virüsün ağız ya da burundan vücuda girdikten sonra hemen yakındaki koku sinirine ulaşması ve koku siniri yoluyla doğrudan beyne taşınması.
 
Nelere yol açıyor?
 
Koku duyusu kaybı: Koku sinirimiz burun boşluğunun üst kısmından başlar ve beynimize doğrudan bağlıdır. Bu nedenle virüsün burundan beyne doğrudan taşınabiliyor olması akla yatkın bir senaryo. Virüsün beyne koku siniri yoluyla taşınması senaryosu, hastaların önemli bir kısmında hastalığın ilk evresinde ortaya çıkan “koku duyusu kaybını” da açıklayabilir. Belçika’daki Mons Üniversitesi’nden bilim insanlarının 417 hasta üzerinde yaptığı çalışmaya göre Sars-COV-2 virüsüyle enfekte olmuş hastaların %86’sında koku duyusunun kısmen ya da tamamen kaybolduğu gösterildi. Bu konuda yapılan başka çalışmalar da bize hastaların büyük çoğunluğunda koku duyusunun etkilendiğini, hatta bu durumun hastalığın ilk semptomlarından biri olabileceğini gösteriyor. Hastaların bir kısmında “tat duyusunun da kaybolduğu” biliniyor.
 
Solunum zorluğu
 
Zatürreye sebep olan bütün solunum yolu hastalıklarında solunum sıkıntısı yaşanabilir. Çünkü akciğerlerin önemli bir kısmı mikroorganizmalar tarafından işgal edilmiştir, akciğer kapasitesi bu nedenle düşmüştür. Covid-19 hastalarının bir kısmında ise “akciğerler henüz yüksek oranda etkilenmeden” solunum zorluğu görülüyor. Normalde solunum zorluğu görülmemesi gereken hastalarda bunun yaşanması akla şu soruyu getiriyor: Ya problem akciğerlerde değil de beyindeyse? Nefes alıp vermek için akciğerlere ihtiyacımız var, ama unutmayalım ki nefes alıp verme işleminin motoru beyindir. Beyin solunum kaslarına ve akciğerlere verdiği emirlerle solunumu düzenler. Beyin sapımızda solunumu düzenleyen bir “solunum merkezi” bulunur.
 
Covid-19 hastaların bir kısmında daha akciğerler büyük oranda zarar görmemişken görülen solunum zorluğunun sebebi, beynin akciğerlerden önce zarar görmesi olabilir. Bir başka koronavirüs hastalığı olan SARS’ta bunun yaşanabildiğini biliyoruz.
 
Covid-19 hastalarında bu ihtimale dair elimizde henüz kesin bir veri yok, ancak muhtemelen önümüzdeki günlerde olacak.
 
İnme
 
Halk arasındaki adıyla felç, beyinde yaşanan bir kanlanma bozukluğunun sonucudur. Enfeksiyonların genel olarak inme riskini artırdığını biliyoruz, ancak Covid-19’un damarlara başka pek çok enfeksiyondan daha fazla zarar verdiğine ve ayrıca pıhtılaşmayı artırdığına dair veriler yayınlandı. Damarların zarar görmesi ve vücutta pıhtılaşmanın artması beyin damarlarının tıkanmasına ve inme görülmesine neden olabilir. Covid-19’dan şiddetli etkilenen hastaların büyük çoğunluğunda yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıkların bulunması bu hastalarda inme riskini daha da artırıyor. Tüm bunların dışında Covid-19 hastalığının sıklıkla baş ağrısı, baş dönmesi, görme bozuklukları gibi nörolojik sorunlara yol açabildiği görüldü. Ayrıca yükselen felçler (Guillain Barre Sendromu), sinir iletim bozuklukları (polinöropati) ve bilinç kaybına neden olan nöbetler gibi daha ender görülen ancak ciddi nörolojik sorunlar da rapor edildi.
 
Sonuç
 
Covid-19 birkaç ay önce ortaya çıktı, hakkında hala çok az şey biliyoruz. Bundan yüzyıllar önce çıkan ve yüzyıllardır en ince detayına kadar incelenen hastalıklar hakkında bile bilmediğimiz bu kadar çok şey varken Covid-19’a dair her şeyi birkaç ay içinde öğrenebilmemiz mümkün olmayacak. Bununla birlikte bilim insanları ve doktorlar sıkı çalışıyorlar. Her gün yeni bilgilerle güncellenen bir öğrenme sürecinin içindeyiz. Naçizane tavsiyem; bu süreçte sansasyonel açıklamalar yapan, mucize ilaçlar ya da aşılar bulduğunu iddia eden kişilere ve kurumlara itibar etmemenizdir. Bilim yavaş ilerler, ama ilerler. Sürecin sonunda insanlığın bu pandemiyi yenmesini sağlayanlar bu ilerlemeyi sakince ama bilimsel yönteme uygun biçimde yürütenler olacak.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ