Zirvede Haber

CORONA VİRÜS UYKUSUNDAN UYAN!

CORONA VİRÜS UYKUSUNDAN UYAN!
Covid-19 adı verilen corona virüs’ün bedelini işçilere ödetmek istiyorlar..!

Sözde corona virüs salgınıyla mücadele sürecinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan paketin içindeki kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 3 ay işçi çıkarmayı yasaklamak, işçi çıkaranlara ise 2.943,00 TL asgari ücret tutarı ceza verme karşılığında;

1)-Sendikaların toplu iş sözleşme süreci ve işçilerin grev yapma haklarını 3 ay engellemek, gerek duyulur ise cumhurbaşkanına 3 ay daha uzatma hakkı vermek istiyorlar.

2)-İş kanunda olmayan, Yargıtay kararlarında yasak olan ama patronların yıllardır çok istedikleri, “bugün iş yok ücretsiz izin var” yasası getirilmek isteniyor. Patronların istediği ücretsiz izin, az parayla işlerini yaptırmak anlamına geliyor. Ayrıca ücretsiz izin için günlük 39,24 TL üzerinden aylık 1.177,00 TL ödeme işkur tarafından, işçilerin birikmiş olan işsizlik sigortası ücretinden ödenecek.

3)-Kısmi çalışma kabul edilenler için ise ödeme, brüt asgari ücretin %60’ı yani 1.752,40 TL ve en yüksek olana ise 4.380,99 TL buda işkur tarafından, işçilerin birikmiş olan işsizlik sigortası ücretinden ödenecek. Bu ödemeler 01.01.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ve açlık sınırı altında olan asgari ücretinde çok altında, sermaye sınıfı patronları koruma adına sadaka istediniz, zekat veriyoruz
AÇ KAL – SEFİL YAŞA anlamına gelmektedir.

Ayrıca işsizlik ödeneğinden talep edilen, sadaka gibi verilecek olan zekatlar, ileride işten çıkarıldığımızda tarafımıza ödenmesi gereken işsizlik ödeneğinden düşülecek. Örneğin 10 ay yararlanmak gereken işsizlik ödeneği, bu süreçte ne kadar ödenmiş ise, ödenenler düşüldükten sonra kalan kısmı ödenecek..!

Kullanılan ücretsiz izinler yıllık izinlerin dolup dolmadığı konusundaki hesaplamada düşülerek, yıl dolmuyorsa yıllık izin kullandırılmayacak. Kıdem tazminatı hesabında da ücretsiz izinler düşülerek çalışma süreleriyle yıl dolmuyorsa, kıdem tazminatı ödenmeyecek ve kıdem süresi çok ise tazminat düşecek. İhbar tazminatı da kıdem gibi ücretsiz izinler düşülerek hesaplanacak. İşe iade davalarında da süre hesabında ücretsiz izinler düşecek. Görüldüğü gibi ileri tarihlerde ücretsiz izinlerin acısı artıkça artacak.

Bu uygulama sosyal devletlerde olmaz. Ancak patronun efendi, işçinin de köle olarak görüldüğü zihniyette uygulanır.

Covid-19 adı verilen corona virüs UYKUSUNDA UYAN İŞÇİ SINIFI, uzun süre uyumaya devam edersek, uyandığımızda örgütlenme hakkımız dahil tüm haklarımız gasp edilerek, işsizliğin her geçen gün arttığı ülkemizde, aldığımız ücretle karnımızı dahi doyuramayacak birer köle durumuna düşeceğiz.

Sadaka ister gibi taleplerle, zekat verir gibi vermek isteyenlerin aldatmaca paketleriyle bu virüs atlatılamaz.

Devlet Sosyal Devlet İse;
1)-Salgının başladığı 11 Mart 2020’den itibaren işten çıkarmaları şartsız yasaklar.

2)-Salgının tehlike durumu kalkana kadar işler durdurulur. İşçilerin ücretleri tehlike ortadan kalkana kadar, işyerleri tarafından eksiksiz ödenir.

3)-Kayıtdışı çalıştırılanlar, kayıt içine alınır ve onlarında
ücretleri kayıtdışı çalıştıkları işyeri tarafından ödenir.

4)-Salgının başladığı tarihten önce işsiz kalanlara, salgın kalkana kadar işsizlik fonundan en az asgari ücret ödenir.

5)-Asgari ücretin altında maaş alan emeklilerin maaşları,
en az asgari ücret seviyesine çıkarılır.

6)-Salgının başladığı tarihten itibaren sınırlı olarak elektrik,
su, yakıt, iletişim ve ulaşım ödemeleri kaldırılır. 2.500,00 TL’ nin altında ücretle yaşamak zorunda kalan ailelere yerel yönetimler tarafında ihtiyaç kadar gıda ve kira yardımı yapılır.

7)-Salgının ortadan kalkması için özel hastaneler, kamu hastanesine dönüştürülür. Sağlık çalışanlarına iş güvencesi ve sağlık güvenliği sağlanarak, hasta insanlar tedavi altına alınır.

8)-Salgınla ilgili bilimsel tüm bilgiler insanlar tedirgin edilmeden, yerel ve genel olarak, doğru düzgün açıklamalar yapılır ve insanlar aydınlatılır.

9)-Eğitim devlet kontrolünde eğitimciler tarafından, salgının tehlike durumuna göre şekillendirilir ve aksatmadan devam eder.

10)-Demokrasiye inanan sosyal devlet salgınla ilgili krizi, insanların oy verdiği tüm parti ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yönetir.

11)-Salgın süreci ve salgın sonrası en büyük sorun, önüne hiç geçilemeyecek olan işsizlik virüs’üne karşı acilen çözüm olarak, Finlandiya’da olduğu gibi sürekli ve kalıcı olarak haftalık çalışma günü 4 güne, çalışma saatleri ise günlük
6 saate düşürmelidir.

12)-Salgın krizinin başlangıcından sona erene kadar, sosyal devletin tüm çalışmaları, üreterek zenginlik yaratan işçilerin
ve emekçilerin demokratik sınıf örgütleri olan sendikaların gözetiminde yürütülmelidir. Bu nedenle sendikaların hiçbir yetkisi ve çalışma düzeni kısıtlanamaz. Aksine bir uygulama demokrasi düşmanlığı olur.

Emeğiyle geçinip onuruyla yaşamak için, üreterek zenginlik yaratan işçilerin ve emekçilerin, AÇ KALIP – SEFİL YAŞAMASI için sadakaya ve zekata ihtiyacı yoktur. Talep edilenlerde, verilmek istenenlerde gözden geçirilerek, insanlar için sosyal devletin yapması gerekenler yapılmalıdır.

Çağrımız; İşçilere, emekçilere ve tüm yoksul halklaradır. Sosyal devletin yapması gerekenler her yurttaşın hakkıdır. Emeğin örgütleri olan sendikaların öncülüğünde, sosyal devletin yapması gerekenleri, sesli bir şekilde talep ederek, sesimizi duymayanlara duyurmalıyız..!

BATİS-BAMİS İşçi Sendikaları

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ