Zirvede Haber

Corona Türkiye’yi Esir Almasın!

Corona Türkiye’yi Esir Almasın!

DSP Osmangazi İlçe Başkanlığı Corona’nın etkilerini masaya yatırdı. İlçe Başkanı Mehmet Seskır yazılı bir açıklamada bulunarak etki alanını açıkladı. Seskır; maddeler halinde;

1.Salgının Yayılma Hızı ve Kriz Masası

Türkiye’deki ilk Korona vakıası 10 Mart tarihi itibariyle duyuruldu. Bu aşamada virüsün yayılma hızının yavaşlatılması kritik önemde ve koordinasyonun sağlanabilmesi adına bir kriz masasının kurulması gerekli. Virüsün ortaya çıktığı dönemde, Çin’de, sonrasında İran ve İtalya’da yaşananları göz önüne aldığımızda ilk adım salgından etkilenecek insan sayımızı azaltmak olacaktır.

2.Salgının Ekonomik Etkileri

Salgının kontrol altına alınması, tüm ekonomik faaliyet için de hayati önemde. İnsanların kamusal alanlardan uzak durması, ülkeler arası seyahat kısıtlamaları ve mal ticaretinde yaşanacak aksaklıklar tüm ekonomileri derinden etkileyecektir.

2.1. Küresel Ekonomide Yavaşlama

Geçtiğimiz hafta yayınlanan OECD Ekonomik Görünüm Raporu, “Coronavirus: the world economy at risk” (dünya ekonomisi risk altında) başlığı ile yayınlandı. Raporun ana ekseni salgının dünya ekonomisinde yarattığı tehditler. Rapor 2020 yılı için küresel büyüme tahmini 0,5 puan aşağıya çekerek %2,4 olarak açıkladı. Ayrıca raporda, “corona virüs salgının Asya Pasifik, Avrupa, Kuzey Amerika gibi bölgelerde uzun süreli ve yoğun bir şekilde devam etmesi durumunda küresel ekonomik büyümenin %1.5’e kadar gerileyebileceği” uyarısında bulunuldu. Yine rapora göre Çin, 30 yıl aranın ardından ilk kez %5’in altında büyüyecek. Özellikle son 20 yıllık dönemde küresel büyümenin önemli bir kısmının Çin’den kaynaklandığını, küresel ticaretin önemli bir kısmının da Çin üzerinden gerçekleştirildiğini göz önüne aldığımızda, salgının etkilerinden tamamen korunmanın mümkün olmadığı ortadadır. Keza, salgının yarattığı panik çoktan Çin’in sınırlarını aşmış durumdadır. Finans piyasalarında pazartesi günü yaşanan gelişmeler bunun önemli bir örneği. ABD’nin tüketicilere yönelik vergi kesintilerinde yapmayı planladığı indirim, Almanya’nın salgının etkilerine yönelik oluşturduğu kriz yönetim merkezi, yine G20’nin önemli ülkelerinden İtalya’da turizm sektöründe yaşanan düşüşler, ne denli ciddi bir küresel kriz ile karşı karşıya olduğumuzu orta koyuyor.

2.2. Türk Ekonomisi’nde Yavaşlama

Türk Ekonomisi, 2018 ve 2019 yıllarını zaten kriz ortamında geçirmişti. Bu iki yılda, hem küresel büyümenin, hem de gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin çok altında bir performans sergileyerek, ortalama %1,7 büyüyebilen Türk Ekonomisi bu kez de küresel ekonomik ortamdan etkilenecek. Bu bakımdan hükümetin %5’lik büyüme beklentisinin çok uzak bir hedef haline geldiği ortadadır. OECD ise geçtiğimiz Kasım ayında yayınladığı raporda Türk Ekonomisi’nin 2020’de %3 büyüyeceğini öngörmüştü. Son raporda bu öngörü %2,7’ye düşürüldü. Türk Ekonomisi’nin 400 milyar doların (GSYH’nın yarısından fazla) üzerindeki dış ticaret hacmine sahip olduğu düşünüldüğünde bu etki büyüyebilir.

2.2.1. Salgının Türk Sanayisine Etkileri

İmalat sanayisi özelinde, yapılan çalışmalar Çin’deki yavaşlamadan pozitif anlamda etkilenecek tek ekonominin Türk Ekonomisi olduğunu ortaya koymuştu. 2020’nin ilk çeyreğinde, Türk imalat sanayisindeki artan siparişlerde bunu doğrular nitelikteydi. Fakat özellikle 2020’nin ikinci çeyreği ile beraber mal ticaretinde yaşanacak kısıtlamalar ile sürecin tersine dönmesi muhtemel. Lojistik ve tedarik sorunları yukarıda da değindiğimiz gibi ekonomisinin büyük kısmı dış ticarete konu olan Türk Ekonomisi için tehdit üretiyor.

Alınabilecek Önlemler:

-Mali Açıdan:

Büyüme beklentisinde yaşanan düşüş, üreticilerin kredi, vergi ve SGK ödemelerinde birtakım aksamaları da beraberinde getirecektir. Bu bakımdan tüm bu yükümlülüklerin ertelenmesi ve uzun vadeli (24-36) bir ödeme planına bağlanması düşünülebilir. Halihazırdaki yaygın işsizlik tablosuna eklenecek istihdam kayıplarına ilişkin önlemler alınmalı. Bu konuda İşsizlik Sigortası Fonu’ndan, üretimi düşecek firmalara belirli kıstaslar üzerinden kaynak aktarmak gündeme getirilebilir. Piyasadaki yavaşlamayı dizginlemek adına, tüketimi teşvik edecek bir parasal genişlemeye gidilebilir. Fakat bu politikanın, enflasyon üzerinde yaratacağı etki hesap edilmeli.

-Yapısal Açıdan:

Klişe tabirle de olsa her kriz kendi fırsatlarını yaratıyor. Yukarıda da değinildiği üzere, Çin kaynaklı virüs 2020’nin ilk çeyreğinde Türk imalat sanayisine yönelik talebi artırmış idi. Yapılacak düzenlemeler ile salgın süresince artan dış talebin süreklilik kazanması sağlanabilir.

2.2.2. Salgının Türk Turizmine Etkileri

Turizm salgından derinden etkilenecek sektör konumunda. Türkiye’yi 2019’da ziyaret eden 55 milyon turistin %75’i havayolları ile ülkemize geliyor ve uçuşların iptali sektörün iş hacmini aşağıya çekecektir. Sektör temsilcileri rezervasyonlarda %40’a yakın iptallerin olduğunu dile getiriyorlar. İran’ın ve Almanya’nın almış olduğu önlemler de bunun bir göstergesi. Keza İran ve Almanya, Türkiye’ye en fazla turist gönderen 5 ülke arasında.

Alınabilecek Önlemler:

Yabancı turist sayısında yaşanacak düşüş önüne geçilebilecek bir durumda değil. Bu yüzden, iç turistlerin talebinin haziran sonrası dönemde artacağı göz önüne alınırsa, önümüzdeki 3 aylık dönem turizm sektörü için kritik. Özellikle sezonun geç açılmasından kaynaklı istihdam kayıplarının önlenmesi için sektöre kaynak aktarmak, düşük faiz ve uzun vadeli krediler gündeme alınmalı. Haziran sonrası dönemde ise iç turizmin desteklenmesi, bu yıla özel vergi muafiyeti uygulanabilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ