BURSA’DA NOSTALJİ GECELERİ

Eğitimci Yazar Zeki Baştürk’ün Kaleminden; “Herkes , hepimiz bulunduğumuz ortamdan, yaşadığımız çevreden , işimizden , yönetimlerden yakınırız. İçimizi çekerek eski günlere, eski dostlara, eski şarkılarla özlem duyarız. Kimi zaman ‘’ Nerede o eski bayramlar?’’ diyerek çocukluğumuza dönmek isteriz. Kimi zaman ‘’Nerede kaldı o dostluklar , arkadaşlıklar?’’ sorusuna yanıt ararız. Kimi zaman ‘’Nerede o eski şarkılar?’’ derken şarkıları özleriz.

Yurt özlemi olur bu, sıla özlemi olur, yaşanılan yerlere, doğduğumuz yerlere duyulan özlem olur. Geçmişte kalan güzelliklere duyulan bu istek , bu özlem hiç bitmez. Bitmesin de. Ancak bu duygu baskın duruma gelmesin. Yaşamdan bu denli yakınma, geçmişe duyulan bu denli özlem , ileri düzeye varırsa mutsuzluğa neden olabilir. Değişimlere, yeniliklere karşı duyulan korkuya dönüşürse, geçmişe sığınma duygusu üstün gelirse yaşamın anlamı kalmaz. Adına ister ‘’Geçmişe duyulan özlem’’ diyelim, isterse moda deyimiyle nostalji. Biz salt güzelliklerini anımsamaya, onlarla mutlu olmaya çalışalım.

Dün akşam BURSA’DA NOSTALJİ GECELERİ ‘’ adlı bir etkinliğe katıldık. Bizim için gerçek bir nostalji gecesi oldu. Hem geceye katılan sanatçıların şarkılarıyla geçmişi andık hem de geceye birlikte katıldığımız arkadaşlarımızla özlem giderdik. Üniversite yıllarından birlikte olduğumuz Mehmet Özuslu ve Yücel Tan arkadaşlarımızla okul yıllarımıza döndük. Meslek yaşantımızın ilk yıllarında tanıştığımız Ruşen – Asuman Özyiğit ve Fehmi –Ayça Giray çiftleriyle meslekteki ilk yıllarımızı andık.

Elli yılı aşan dostukların önemini ve değerini paylaştık. Gecede sahne alan sanatçılar, 80’li , 90’lı yılların şarkılarını seslendirdiler. İlk solist İskender Doğan , ‘’Artık Sevmeyeceğim ‘’ diyerek başladı şarkılarına. ‘’Bir Gün Belki Hayatta, Bu akşam Çok efkarlıyım,Deniz ve Mehtap , Samanyolu ‘’ gibi şarkılarla sürdürdü. Dorino Moreno, Kayahan, Berkant gibi o dönemin unutulmaz sanatçılarını anımsattı. İkinci olarak Tüdanya sahneye çıktı.

‘’Seni Sevmeyen Ölsün, Benim İçin Üzülme’’ gibi arabesk türünün bilinen ve sevilen şarkılarını okudu. ‘’Bir Sen mi ağladın . Bir Sen mi Yandın?’’ türküsünü söyleyerek sahne aldı Hilal Özdemir. Ardından Leylim Ley, Mihriban, Ordunun Dereleri gibi türküleri seslendirirken bir yandan Neşet Ertaş, Zülfü Livaneli gibi ustaları anımsattı. Öte yandan Ankara Havası, Erik Dalı gibi türkülerle dinleyicileri oynattı. Gecenin son solisti 80’li ve 90’lı yılların unutulmaz sanatçısı Semiha Yankı oldu.

‘’Burası Agora Meyhanesi ‘’ diyerek başladı programına. Türk Sanat Müziği’nin en çok bilinen ve en çok sevilen şarkılarıyla sürdürdü. ‘’Duydum ki unutmuşsun , Sen uzaklarda değil, Rüzgar kırdı dalımı ‘’ gibi şarkıları söylerken salonu dolduran tüm dinleyicilerin, şarkılara eşlik etmesi salonu coşturdu. Semiha Yankı, düzgün fiziği ve güçlü sesi ile gerçek bir şölen yaşattı. Bizler de o şarkılarla, gençlik yıllarımızı anımsadık. Geçmişe olan özlemimizi giderdik. Eskide kalan her şey güzel miydi? Sorusunun yanıtını okurlara bırakarak güzel bir gece geçirmenin mutluluğu içinde oradan ayrıldık. Keyifli ve mutlu hafta sonları dileğimle.